6 Mayıs Salı Ziyaret Saatleri: 10.00 - 19.00
Usta yönetmen Wim Wenders’in Sebastião Salgado’nun oğlu Juliano Ribeiro Salgado ile birlikte yönettiği Toprağın Tuzu, dünyamızdaki büyük sosyal, ekonomik ve çevresel değişimleri ünlü Brezilyalı fotoğrafçı Sebastião Salgado’nun objektifinden izleme şansı sunuyor.
The New York Times’ın efsanevi sokak ve moda fotoğrafçısı Bill Cunningham, bisikletiyle Manhattan sokaklarını dolaşarak şehrin ruhunu ve tarzını ölümsüzleştirir.
“Savaşları ve gezegenimizin yok edilmesini durdurmanın en hızlı yollarından biri direnmektir." diyor Marcel Dzama. Sanatçı, savaşlar, çevresel yıkım ve kötü yönetimler gibi konuları; zaman zaman umut veren bir mizahla, bazen de stratejik bir ifade biçimi olarak kullandığı satranç oyunundan ilhamla ele alıyor.
Pera Klasikleri, Mayıs konserinde Ludus Ensemble’ı ağırlıyor. 2013 yılında kurulan ve ismini Latince “oyun” anlamına gelen “ludus” kelimesinden alan Ludus Ensemble, dünyanın farklı coğrafyalarından ve zaman dilimlerinden bestecilerin eserlerini yorumlarken zaman ve mekânın sürekli değiştiği bir oyun hissi yaratıyor.
Yayında Alistair Hicks’in Marcel Dzama’nın görsel dili ve ilham kaynaklarına değindiği küratör yazısı “Ortaklı Satranç: Akıl Almaz Hakikat”, Ulya Soley’in sanatçı ile Brooklyn New York’ta bulunan atölyesinde gerçekleştirdiği ve Civan Özkanoğlu’nun fotoğraflarıyla zenginleşen söyleşisi, ve Ezgi Bakçay’ın Dzama’nın eserlerinin sanat ve kültür tarihi bağlamında kavramlaştığı biçimleri ele aldığı “Rüyamda Uyandığımı Gördüm” yazısı yer alıyor
Sergiye eşlik eden yayında Serhan Ada’nın “Çok İş Var Yapacak, Lakin Zaman !” adlı ana metni, Esra Özdoğan’ın Samih Rifat’ın fotoğraflarına geniş bir bakış sunan “Samih Rifat: Yazarın Ölümünden Önce” başlıklı yazısı, Enis Batur’un şiirlerini değelendiren “Görmezden Gelinen Şairlerin Ozanı” yazısı ve Celal Üster’in Samih Rifat’ın çevirileri üzerine yazdığı “Yitik Güzelliklerin İzinde” yazısı yer alıyor.
Sergiye eşlik eden yayında Kinga Rózsa Hamvai’nin küratör metninin yanı sıra Kerem Ozan Bayraktar’ın başlığını Vera Molnár’ın sözlerinden alan “Düzeni seviyorum ama ona katlanamıyorum” adlı metni, Molnár’ın pratiğini algoritma sanatının tarihsel arka planıyla beraber ele alıyor.