Dijital Konser Serisi
Berlin Filarmoni Orkestrası

Konser

2 Kasım 2013 / 20:45

Pera Müzesi, Goethe-Institut Istanbul ve Berlin Filarmoni Orkestrası’nın işbirliğiyle, Dijital Konser Serisinin ikinci etkinliğini 2 Kasım Cumartesi günü saat 20:45’te gerçekleştirecek.

Konser programında Robert Schumann’ın Senfoni No. 1 ve Senfoni No. 4 ile Sergei Prokofiev’in Keman konçertosu seslendirilecek. Sir Simon Rattle şefliğinde düzenlenen konsere solist olarak ünlü keman virtüözü Daishin Kashimoto katılıyor.

Konser öncesi saat 20:45’te Sabri Tuluğ Tırpan seslendirilecek eser üzerine kısa bir sunuş yapacak.

Pera Müzesi, Ekim 2013 – Haziran 2014 döneminde Goethe-Institut Istanbul ve Berlin Filarmoni Orkestrası’nın işbirliğiyle, dünyanın ilk sanal konser salonu Dijital Konser Salonu’nun (Digital Concert Hall) sunduğu canlı yayın programından ayda bir kez müzikseverlere eşsiz konserler sunmaya devam edecek.

Serinin üçüncü konseri ise 6 Aralık 2013 Cuma günü.

Konserler ücretsizdir; yerler sınırlıdır ve numaralı değildir.

Konser programı:

20:45     Sabri Tuluğ Tırpan, Sunuş
21:00     Canlı Yayın, Konser
Robert Schumann
Senfoni No. 4, Re Minör (1841, İlk versiyon)     

Sergei Prokofiev
Keman Konçertosu No. 1, Re Majör
Daishin Kashimoto, Keman 

Robert Schumann
Senfoni No. 1, Si bemol Majör

Paula Rego İstanbul’da!

Paula Rego İstanbul’da!

Biz, yani ben ve okul arkadaşlarımdan bazıları, Paula Rego’yu biliyorduk. İtiraf etmeliyim, ben Rego’nun nereli olduğunu bilmiyordum, Portekiz’in Avrupa’nın neresinde yer aldığını da.

Gerçekler Acıtır!   Küratör Anlatıyor: Günümüz İmgeleri

Gerçekler Acıtır! Küratör Anlatıyor: Günümüz İmgeleri

Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinin önemli bir bölümü sosyo-politik, ekonomik ve kültürel çağdaş gerçeklerin çoğunlukla acı verici yönleriyle uğraşıyor, bu konuda bir farkındalık yaratıyor, bize sesleniyor, bizi uyarıyor, tartışma yaratıp bize yeni yorumlar sunuyor.

Biçimsel Arayışlar

Biçimsel Arayışlar

Anadolu’nun halk sanatlarından yansıyan görsel birikime yönelik yoğun ilgisiyle tanıdığımız Eyüboğlu’nun bu erken dönem nü’lerinde görülen renkli dekoratif unsurlar, ünlü Fransız ressam Henri Matisse’e duyduğu ilgiyle de beslenen bir Batı-Doğu sentezi arayışını hissettirir.