Kesişen Dünyalar

Elçiler ve Ressamlar

Osmanlı, erken dönemlerinden itibaren Avrupa devletleriyle yoğun ilişkiler kurmuş, Batılılar için kimi zaman korkuyla karışık bir merakla yanı başlarındaki bu büyük askeri gücün ve siyasi otoritenin kaynağı olan devleti daha yakından tanıma ve anlama çabası politik bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Farklı kültürlerin bu karşılaşması kuşkusuz en kalıcı ürünlerini sanat alanında vermiştir.

Savaş, ittifak arayışları, ticaretin geliştirilmesi ve statü çatışmaları yaşanan yoğun diplomatik trafiğin en önemli nedenleridir. Geniş bir coğrafyaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu özellikle 19. yüzyıla kadar diğer ülkelere gönderdiğinden daha fazla elçiyi kabul etmiş, gelen elçileri kendine özgü gelenekler uyarınca ağırlamıştır. Batılı elçiler Osmanlı'nın İstanbul başta olmak üzere kentlerini, toplumsal yapısını, geleneklerini, idari ve askeri yapısını belgeleme ihtiyacıyla hareket etmiş; geri dönerken hazırladıkları raporların yanı sıra, yanlarında götürdükleri hediyelerin ve resimlerin tanıklığından da yararlanmışlardır. Bu amaçla çoğu zaman aslına sadık görsel belgeler oldukları varsayılan resimler, saygınlığın ve toplumsal konumun en açık ifadeleri olmuş, kitlelere de hitap edebilme potansiyelleri açısından özel bir yere ve anlama sahip olmuşlardır. Elçilerin Doğu'ya giderken maiyetlerine aldıkları ressamlara ya da burada karşılaştıkları sanatçılara sipariş vererek yaptırdıkları eserler Avrupa şatolarının duvarlarını süsleyen koleksiyonlara, gravürlü kitaplara dönüşmüş; başka sanatçıların eserlerine de kaynaklık ederek Osmanlı dünyasına ilişkin geniş bir görsel dağarcığın oluşmasını sağlamıştır. Avrupa ülkelerine gönderilen Osmanlı elçileri de dönemin önde gelen Avrupalı ressamlarının fırçasından çıkan anıtsal portrelere konu olmuş, bu önemli ziyaretin anısı yaşatılmıştır.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu'ndan yapılan bu seçki bizleri sanatın rehberliğinde diplomasi tarihinin dolambaçlı yollarında gezdirirken ilgi çekici kişiliklerle tanıştırıyor. Elçiler ve ressamlar, resimlerin sessiz ama bir o kadar da zengin ve renkli diliyle bizlerle konuşmaya; raporlarını, mektuplarını sunmaya, kendi çağlarını, dünya görüşlerini, gezip gördüklerini, katıldıkları törenleri anlatmaya devam ediyorlar. Onların bu olağanüstü öykülerini dinlerken kaybolmuş bir çağın güzellikleri kadar görkemine de kapılmamak elde değil...

3 Boyutlu Gezin!

Kesişen Dünyalar

Kesişen Dünyalar

Osmanlı, erken dönemlerinden itibaren Avrupa devletleriyle yoğun ilişkiler kurmuş, Batılılar için kimi zaman korkuyla karışık bir merakla yanı başlarındaki bu büyük askeri gücün ve siyasi otoritenin kaynağı olan devleti daha yakından tanıma ve anlama çabası politik bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Farklı kültürlerin bu karşılaşması kuşkusuz en kalıcı ürünlerini sanat alanında vermiştir.

Video

Yarıyıl Tatili Atölyeleri

Yarıyıl tatili kapsamındaki eğlenceli atölyeler, çocuklar ve öğretmenler için tatili sanatla değerlendirme fırsatı sunuyor.

Koleksiyon Öğrenme Programları

Pera Müzesi Öğrenme Programları, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyon sergilerine paralel, farklı yaş gruplarından çocuk ve yetişkinlere yönelik eğlenceli öğrenme programları düzenliyor. 

Ara Tatil Atölyeleri

Pera Müzesi Öğrenme Programları, Ara Tatil Atölyeleri kapsamında, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi koleksiyon sergilerine paralel olarak 7-12 yaş gruplarına yönelik çevrimiçi sergi turu ve atölyeler düzenliyor. 

Venedik balyosunun Topkapı Sarayı’na kabulü

Venedik balyosunun Topkapı Sarayı’na kabulü

1699’dan 1737’deki ölümüne kadar İstanbul’da yaşayan Valenciennes’li ressam Jean-Baptiste Vanmour’un eserleri arasında Avrupalı elçilerin kabul törenlerini betimleyen seriler özel bir yere sahiptir. 

Pera Müzesi ve Vikipedi İşbirliğiyle #VikiPera Projesi Hayata Geçti!

Pera Müzesi ve Vikipedi İşbirliğiyle #VikiPera Projesi Hayata Geçti!

Pera Müzesi’nin uluslararası alanda internetin en kapsamlı web ansiklopedisi Vikipedi işbirliğiyle gerçekleştirdiği dijital proje #VikiPera hayata geçti. 

Bir Elçinin Seyahati

Bir Elçinin Seyahati

Hikâye 1709 yılında İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ın ( XII. Karl) Rus Çarı Petro’dan kaçarken Osmanlı’ya sığınması ile başlıyor. İsveç Osmanlı’ya borçlanıyor, bu sırada Osmanlı stratejik bir değişiklik yapıyor ve artık Avrupa’ya elçi yollamaya başlıyor… Tarihi metin ve sefaretnamelerden yola çıkarak Oryantalist Resim Koleksiyonu yöneticimiz Barış Kıbrıs kaleme aldı.