Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri

Gemiler, Efsaneler, Denizciler

15 Mayıs - 4 Ekim 2009

Osmanlı Beyliği 14. yüzyıl başında Orta Çağ dünyasının karanlık deniziyle tanıştı. Venedik ve Cenevizlilerle yapılan savaşlar, Rumeli fütuhatı, ilk tersanelerin kuruluşu bu dönemde gerçekleşti. İstanbul’un fethi Beylikten İmparatorluğa geçiş sürecini noktalarken, Akdeniz ve Karadeniz’i siyasi coğrafyada birleştirecek güçlü bir donanmanın da temelleri atıldı. Rönesans’ın sonlarında korsanlığın etkisi azaldı ve Osmanlı denizciliği, Barbaros Hayreddîn Paşa’nın temsilinde altın çağını yaşadı. Yeni Dünya’nın keşfi denizcilik dünyasında devrim yapmıştı. Geleneksel Venedik kadırgalarından İspanyol kökenli kalyonlara geçildi; kas gücünün yerini rüzgâr gücü aldı. Osmanlı donanması 18. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan modernleşme sürecinde öncü bir rol oynadı. Batılı denizcilik eğitimi, yeni teknolojilerin uygulanması ve modern donanma organizasyonu bu dönemin eseridir. Kalyondan zırhlıya geçen Osmanlı deniz gücü artık İmparatorluk adına son sözü söyleyecektir.

Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri: Gemiler, Efsaneler, Denizciler sergisi, birbiriyle bütünleşen üç farklı deniz mitolojisini iç içe geçiriyordu. Osmanlı denizcilik tarihinin zihinlere kazınmış gemileri, katıldıkları savaşlar ve bu savaşlarda efsaneleşen kahramanlar, tarihsel boyutuyla uygarlık sahnesinde yerlerini alıyorlar. Kurgunun merkezinde geleneksel denizcilik anlayışından modern denizciliğe geçişin olağanüstü serüveni vardı.

İktidar arzuları, yıkılan tahtlar ve insanın kendi kaderini denizle özdeşleştirmesi bu serüvenin ardındaki belki de en eski öykü. Günümüze miras kalmış 16. yüzyıl Osmanlı kadırgasından Yavuz zırhlısına uzanan bir tarihin köşe taşları, denizcilerin anılarıyla yeniden günışığına çıktı.

Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri

Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri

Osmanlı Beyliği 14. yüzyıl başında Ortaçağ dünyasının karanlık deniziyle tanıştı. Venedik ve Cenevizlilerle yapılan savaşlar, Rumeli fütuhatı, ilk tersanelerin kuruluşu bu dönemde gerçekleşti....

18. ve 19. Yüzyıl Resimlerinde İstanbul’un Tarihi Yarımadası

18. ve 19. Yüzyıl Resimlerinde İstanbul’un Tarihi Yarımadası

19. yüzyıla kadar siyasi otoritenin merkezi Topkapı Sarayı, klasik Osmanlı ve Bizans mimarisinin görkemli örnekleriyle tüm imparatorluğun kalbi gibidir Tarihi Yarımada. Osmanlı İmparatorluğunu yakından tanımak isteyen her batılı, resimler yoluyla da olsa Tarihi Yarımada’yı görmelidir önce. 

Antalya’nın Yetiştirdiği Genç Sanatçılar

Antalya’nın Yetiştirdiği Genç Sanatçılar

Pera Müzesi Blog, N’olmuş? işbirliğiyle hazırlanan yazı dizisi devam ediyor. Kendilerini; “Bilindik N’olmuş? sorusunu her gün yeniden soruyor, karşımıza çıkan sayısız beklenmedik cevabı sizlerle paylaşıyoruz.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.