21 Aralık 2015
Frank Zappa “We’re Only in It for the Money” albümünün iç kapağı, 1968 Cal Schenkel, Verve Records
Sanırım Frank Zappa (bazıları bunu Laurie Anderson’ın söylediğini iddia ediyor) bir söyleşisinde “müzik üzerine yazmak mimarlık ile dans etmeye benzer” demiş. Bu çarpıcı yorum, bazı kendini beğenmiş müzik eleştirmenlerine, hiçbir metnin beste yapma, müziği icra etme veya yalnızca müzik dinleme deneyiminin yarattığı enerji ve duyguyu yakalayamayacağını farklı bir biçimde dile getirmekteydi. Aynı şekilde, çağdaş sanatla uğraşanlar, birçok sanatçının eserleriyle ilgili, alanında uzmanlaşmış dergilerde yayımlanan eleştirilerde kendilerini tanıyamaz. Dolayısıyla gerek müzisyenlerin gerekse sanatçıların, okurun dinleme veya izleme şansı elde edemediği bir müzik parçasının veya bir sanat eserinin sahip olduğu soyut mu soyut değerleri siyah-beyaz bir şeymiş gibi tanımlamaya çalışan biz eleştirmenlere güvensizlik duymaları bir dereceye kadar anlaşılır bir şeydir.
Largen and Bread
Bu Bir Aşk Şarkısı Değil (Karakterden Esinlenme), Video, 2013
Javier Largen’in izniyle
Frank Zappa’ya özellikle The Beatles’ın Sgt. Pepper’s albüm kapağını tiye alan We’re Only in It for the Money başlıklı kural tanımaz albümüyle karşılaştığımdan bu yana, büyük bir saygı duymakla birlikte, müzik dinlemek kadar haz aldığım şeylerden birinin müzik hakkında konuşmak ve tartışmak olduğunu söyleyerek, onun o provokatif gözleminin altında yatan değerler ölçeğini tersine çevirmek isterim. Sanat eserleriyle sanatçılar hakkında tutkuyla tartışmak ve yazmak kadar sergileri ziyaret etmek ve sergiler düzenlemekten de keyif aldığımı, ayrıca onlardan çok şey öğrendiğimi de söyleyebilirim. Bu diyalektik oyunu sürdürmek ve yeni bir tartışma cephesi açmak adına başka bir ünlü sözü, Octavio Paz’ın “mimarlık donmuş müziktir” sözünü de alıntılamak isterim.
Kimileri müzik ve imgelerin internette dolaşımını sınırlamak istese de, neyse ki, bırakın yayımlama kısıtlaması olmaksızın yazmayı, video linklerine serbestçe girilebilen, şarkı indirilebilen veya müziğini aklımızdan çıkaramadığımız sanatçının web sitesine veya rock grubunun MySpace’ine erişim imkânı bulduğumuz internet gibi bir medyada bugün “mimarlık ile dans” heterotopisi neredeyse mümkün. Ama öncelikle 31 Song adlı o müthiş kitabında yer verdiği popüler eser seçkisindeki parçaların kendisinde yarattığı duygusal yankılamalardan yola çıkarak bir çeşit otobiyografik metin çıkaran Britanyalı yazar Nick Hornby ile aramda kesinlikle bir benzerlik kurmaya çalışmadığımı belirteyim. “Bu Bir Aşk Şarkısı Değil”, her şeyden önce benim altmışlardan günümüze pop müzik ile görsel sanatlar arasındaki ilişkinin bir soyağacını çıkarmak gibi çetin bir işle yüzleşme yöntemim. Bunu yaparken bu iki türün birbirini beslediği ve deneysellik, ütopya veya siyaseten yanlışçılık alanına savrulduğu (ki yalnızca olağanüstü bir müzisyen olmakla kalmayan, aynı zamanda saygın bir deneysel film yönetmeninden çok daha fazlası olan Zappa’nın son derece aşina olduğu değerler bunlar) o anların özellikle altını çiziyorum.
Felix Curto
Yo La Tengo, Fotoğraf, 2011
F. Javier Panera Cuevas’nın Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergi kataloğunda yer alan yazısından alınmıştır.
Pera Öğrenme’nin Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi sergisi kapsamında ve müzik terapisti Danny Lundmark eğitmenliğinde gerçekleştirilen, 7-14 yaş grubuna yönelik “Şarkını Yaz, Kaydet ve Dinle!” atölyesinde çocuklar kendi şarkılarını bestelediler!
Nam June Paik video sanatının öncülerinden biriydi (1932- 2006). Warhol ile Nameth’in, rock, film ve performansı birleştiren saykodelik happening’lerle deneysel çalışmalar yaptığı sıralarda video sanatının öncüleri Nam June Paik, Stephen Beck, Eric Siegel ve Steina Vasulka’nın aynı konularda deneyler yapmış olması ilginçtir.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)