Elektroakustik Canlı Performans
27 Eylül 2019 / 20:00
Pera Müzesi yeni konuşma ve performans serisiyle, bu kez elektronik müziğin etkileşime geçtiği diğer alanları keşfe çağırıyor!
İstanbul’da kurulan müzik kolektifi ÆVOM iş birliğiyle hayat geçirilen “Elektronik Köprüler”, teknoloji, edebiyat, sinema, çevre, psikoloji, sosyoloji, bilgisayar oyunları, politika, kentsel dönüşüm, doğa ve felsefe gibi elektronik müziğin beslendiği ve etkileşime geçtiği farklı mesele ve alanları odağına alıyor. Serinin ilk etkinliğinde Doç. Dr. İlke Boran’ın elektronik müziğin doğuşuna odaklanan konuşmasının ardından Fulya Uçanok konuyu elektroakustik canlı performansıyla ele alacak.
18:30 Konuşma
20:00 Performans
Pera Café’de gerçekleştirilen performans ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır, yerler sınırlıdır.
Fulya Uçanok, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet konservatuvarında piyano bölümünden mezun olmuş, yüksek lisansını, İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Merkezinde (MİAM) yine piyano üzerine tamamlamıştır. Yüksek lisansını verdikten sonra Endonezya/Bali’ye Endonezya hükümet bursu olan Darmasiswa ile gamelan çalışmaya gitmiştir. Burada bir buçuk yıl kalarak “Gender Wayang” gamelan geleneğini çalışmıştır. Çalışmalarına elektroakustik kompozisyon ve performans alanında devam etmek üzere İTÜ MİAM’ın Sessel Sanatlar bölümünde doktora çalışmalarına başlamıştır. İstanbul temelli müzisyenlerden oluşan ve ilgi alanları özgür doğaçlama ve disiplinler arası çalışmalar olan “Klank.ist impro” grubunun üyesidir.
Güncel ilgi alanları arasında, elektroakustik kompozisyon ve performans alanlarında çoğulculuk, müziği popülerleştirmeden ulaşılabilir kılma yöntemleri, “arada olma” mekanizmaları ve karşılıklı güç dinamiklerini devre dışı bırakmaya dair yöntemler araştırmak vardır. Uçanok, İTÜ MİAM’da Sessel Sanatlar bölümünde doktora yapmakta ve İstanbul Bilgi Üniversitesi müzik bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.
ÆVOM nedir?
ÆVOM İstanbul’da kurulan, farklı mekânlarda kültür sanat ve müzik etkinlikleri gerçekleştiren sınırsız ve aidiyetsiz bir kolektiftir.
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Web sitemizi kullanarak çerezlere izin vermektesiniz. Ayrıntılı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)
