Kahvenin Kırk Yıllık Hatırı

Sergi Turu

11 Nisan 2025 / 18.30

Pera Müzesi, Kahve Molası sergisi kapsamında düzenlediği Kahvenin Kırk Yıllık Hatırı rehberli tur serisiyle, Etiyopya'dan Yemen'e, Yemen'den Osmanlı coğrafyasına ve oradan da Avrupa'ya uzanan kahvenin öyküsünü, kahve kültürü etrafında şekillenen çini ve seramik üretimi üzerinden anlatıyor. 

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde Türkiye'nin kültür varlıkları arasında yer alan Türk Kahvesi ve Geleneği (2013) ile Geleneksel Çini Sanatı (2016), bu özel tur serisinde tek bir tema altında buluşuyor. Rehberli turda, ziyaretçiler seramik üretimi ve kahve arasındaki ilişkiyi keşfederken, Kütahya seramiklerini tematik bir bakış açısıyla inceleme fırsatı bulacak. 

Sergi turuna katılan misafirlerimize Pera Café’de Türk kahvesi %20 indirimlidir. 

30 dk sürecek rehberli tur ücretsizdir ve dili Türkçedir. Kontenjan sınırlıdır. Tura katılmak için resepsiyon@peramuzesi.org.tr e-posta adresinden rezervasyon yaptırabilirsiniz. 

Süreli Sergi

Kahve Molası

“Sihirli Meyve” olarak Etiyopya’da keşfedilen ve 15. yüzyılda Yemen’den Osmanlı topraklarına ulaşan kahve, kısa zamanda yaygınlaşmış, itibarlı bir içecek olarak sarayda ve zengin evlerinde yerini almış, etrafında ritüeller şekillenmeye başlamış ve sosyal hayatın gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. 

Kahve Molası

Kimliğin Parçaları

Kimliğin Parçaları

1972 yılında Bosna-Hersek’teki ilk Güzel Sanatlar Akademisi olarak kurulan Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi kuruluşundan bu yana Saraybosna çağdaş sanatının en önemli temsilcilerinden biri oldu. 

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Kenti kuzeyden güneye bölen, iki kıtayı ayıran, İstanbul’u batılı ressamlar için çok özel kılan Boğaz, batılı ressamlar için kentin en pitoresk görünümlerini sunar. Kimi zaman, örneğin Ziem’in resimlerinde olduğu gibi masalsı bir İstanbul atmosferi yaratırken en önemli unsurlardan biri Boğaz’dır. 

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

 Dünya çapında yankı bulan film üzerine Andrey Tarkovski, Parajanov’u “bir dahi” olarak nitelendirirken Michelangelo Antonioni ise “çarpıcı, mükemmel bir güzellik” olarak tanımladığı filme ilişkin, “Bana kalırsa Parajanov, dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri” değerlendirmesinde bulundu. Filmin müziklerini besteleyen ve bu vesileyle yeni, müzikal bir dil icat eden Ermeni besteci Tigran Mansurian ise, Sayat-Nova’yı “evrensel bir öneme sahip, olağanüstü bir olay” olarak tanımladı.