Sinema Tarihsel Dönüşümlere Nasıl Cevap Veriyor?
Gianfranco Rosi, Jakob Brossmann, Melis Behlil

Festival Sohbetleri

10 Nisan 2016 / 18:30

Pera Film, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 35. İstanbul Film Festivali kapsamında sinema dünyasından ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek bir dizi etkinlik sunuyor. Gianfranco Rosi, Jakob Brossmann ve Melis Behlil’i bir araya getiren “Festival Sohbetleri” etkinliği 10 Nisan Pazar günü 18:00’da gerçekleşiyor.

Günümüz dünyasında meydana gelen savaşlar, çevre felaketleri, halk ayaklanmaları, mülteci krizi gibi sorunlar ve bunların yarattığı toplumsal dönüşümler doğal olarak sinemaya da yansıyor. Yeni iletişim teknolojileri ve yeni film çekme olanaklarının öncelikli olarak belgesel sinemaya yaradığı bu ortamda, belgeseller yaşanan bu tarihsel ve toplumsal dönüşümlerde nasıl bir rol oynuyor? Olan bitenler sinemaya nasıl yansıyor? Belgesel sinemacılar Gianfranco Rosi ve Jakob Brossmann, sinema yazarı ve akademisyen Melis Behlil’le birlikte dünyanın halini bir de belgesel sinema aracılığıyla sorgulayacaklar.

Etkinlik ücretsizdir, rezervasyon alınmamaktadır.
Etkinlik dili İngilizce’dir, Türkçe simültane çeviri olacaktır.

Gerçekler Acıtır!   Küratör Anlatıyor: Günümüz İmgeleri

Gerçekler Acıtır! Küratör Anlatıyor: Günümüz İmgeleri

Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinin önemli bir bölümü sosyo-politik, ekonomik ve kültürel çağdaş gerçeklerin çoğunlukla acı verici yönleriyle uğraşıyor, bu konuda bir farkındalık yaratıyor, bize sesleniyor, bizi uyarıyor, tartışma yaratıp bize yeni yorumlar sunuyor.

Biçimsel Arayışlar

Biçimsel Arayışlar

Anadolu’nun halk sanatlarından yansıyan görsel birikime yönelik yoğun ilgisiyle tanıdığımız Eyüboğlu’nun bu erken dönem nü’lerinde görülen renkli dekoratif unsurlar, ünlü Fransız ressam Henri Matisse’e duyduğu ilgiyle de beslenen bir Batı-Doğu sentezi arayışını hissettirir.

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

Tigran Mansurian ile bir söyleşi - Nairi Galstanian

 Dünya çapında yankı bulan film üzerine Andrey Tarkovski, Parajanov’u “bir dahi” olarak nitelendirirken Michelangelo Antonioni ise “çarpıcı, mükemmel bir güzellik” olarak tanımladığı filme ilişkin, “Bana kalırsa Parajanov, dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri” değerlendirmesinde bulundu. Filmin müziklerini besteleyen ve bu vesileyle yeni, müzikal bir dil icat eden Ermeni besteci Tigran Mansurian ise, Sayat-Nova’yı “evrensel bir öneme sahip, olağanüstü bir olay” olarak tanımladı.