Baskı ile Kolektif Örüntüler

Pera Yetişkin

  • 17 Kasım 2024 / 14.00

Hesaplar ve Tesadüfler’i gezen katılımcılar, sergiden aldıkları ilhamla çeşitli desenler tasarlayıp bu desenlerle örüntüler yaratıyor. Katılımcılar daha sonra mukavva, eva, ip gibi farklı malzemeler kullanarak yarattıkları örüntülerin dokulu baskı şablonlarını hazırlıyor. Ardından hazırlanan şablonlar katılımcılar arasında elden ele geçen kağıtlar üzerine farklı şekillerde basılarak katılımcı sayısı kadar kolektif yapıt üretiliyor.

Atölye Yürütücüsü: Pley Studio
Kontenjan: 15 kişi
Süre: 90 dakika
Atölye Başına Katılım Bedeli: 350 TL

Etkinlik Pera Müzesi’nde (yüz yüze) gerçekleşecektir.

Pley Studio hakkında
Pley, oyunsallık konusundan yola çıkan yaratıcı bir tasarım stüdyosudur. İnsanların olasılıkları esnetip oynayarak büyülü çembere, yani özgür ve oyunbaz ruh haline girmelerini hedefleyen Pley, açık uçluluğu bir araç olarak kullanmaktadır. İnsanların oyuncu canlılar olduğunu savunan 'homo ludens' kavramını ele alarak, oyun oynayan herkese yani hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden Pley, bir oyun rehberidir.

yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

Zamane Öyküleri: Felis <br> Hande Ortaç

Zamane Öyküleri: Felis
Hande Ortaç

Zamane İstanbulları sergisinden ilham alan öykü serisi Zamane Öyküleri, Hande Ortaç’ın öyküsü “Felis” ile devam ediyor! Bu seri, yazarların sergide yer alan fotoğraflardan esinle kaleme aldığı kısa öyküleri bir araya getiriyor.

Paula Rego İstanbul’da!

Paula Rego İstanbul’da!

Biz, yani ben ve okul arkadaşlarımdan bazıları, Paula Rego’yu biliyorduk. İtiraf etmeliyim, ben Rego’nun nereli olduğunu bilmiyordum, Portekiz’in Avrupa’nın neresinde yer aldığını da.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.