Sanatçı Merve Dündar ile Taş Formunda Heykel

Pera Yetişkin

  • 22 Ekim 2021 / 19.00

İç dünyamızın sesleri ile öğrendiklerimiz, taşıdığımız yükler nereye, nasıl baktığımızı, neyi nasıl gördüğümüzü belirliyor mu? Katılımcılarla bu sesleri ve yükleri, kaya/taş gibi her an etrafımızda gördüğümüz, üstüne basıp çoğunlukla bastığımızı fark etmediğimiz bir varlık aracılığıyla yorumlarken gerçeklik, parça, bütün, oluş kavramları üzerine düşünüyoruz. Atölye çalışmasında; gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen sabunu kullanıyoruz. Bu malzemenin fiziksel özellikleri üzerine düşünüp taşın özellikleri ile karşılaştırıyoruz. Sabuna form vererek doku oluşturup, boyayarak yeni bir görünüş, yeni bir gerçeklik kazandırıyoruz.

Malzemeler
Beyaz sabun (birkaç adet)
Maket bıçağı
Akrilik boya veya suluboya
Doku oluşturulabilecek sert malzemeler (kürdan, bulaşık teli, çatal, dokulu bir dal parçası vb.)
İçi su dolu bir kap
Kumaş parçası 

İlişkili Sergi: Yüzleşme
Kontenjan: 20 kişi
Süre: 1,5 saat
Atölye başına katılım bedeli: 45 TL
Öğrenciler için atölye başına katılım bedeli: 25 TL 

Katılımcılara e-posta aracılığıyla katılımcı belgesi gönderilecektir.

Atölyede kullanılacak malzemeler katılımcının kendisi tarafından temin edilecektir.

Zoom Meeting uygulaması üzerinden gerçekleşecek etkinlikte, rehber eşliğinde yapılan çevrimiçi sergi turundan sonra, sergiye yönelik atölye çalışması yapılacaktır. Atölyenin linki sadece biletli katılımcılarla paylaşılmaktadır.

Katılımcıları görmek ve kişiye özgü yönergeler verebilmek amacıyla kameranızın ve mikrofonunuzun açık olması gerekmektedir. Bilet alan her katılımcı bunu kabul etmiş sayılır.

Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr

Merve Dündar Hakkında

Merve Dündar, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde lisans eğitimini, Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde “Fragmanlar, Sınırlar, Beden ve Anlam” konulu tez çalışmasıyla yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çalışmalarında iç dünyanın dışarıyla ilişkisini, bireysel ben ile sosyal ben arasındaki sınırları, etkileşimleri, benlik ve gerçeklik kavramlarını sorgulamaktadır. Kişisel sergisi "Hangisi Ağır Hangisi Gerçek” ‘in (Galeri Bu, 2019) yanı sıra birçok karma sergiye katılan Dündar, çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

18 ve 19. Yüzyıl Resimlerinde Camiler

18 ve 19. Yüzyıl Resimlerinde Camiler

Batılı ressamların eserlerinde camiler İstanbul kentinin kimliğini yansıtan başlıca mimari unsurlar olarak karşımıza çıkar. Bazen resimde gösterilen kentin İstanbul olduğunu sadece camilere bakarak anlayabiliriz. Detaylar gerçekle uyuşmasa da, deniz ve ufukta bazen abartılı ölçülerle verilen camiler mekanın tartışmasız biçimde İstanbul olduğunu söyler bize. 

18. ve 19. Yüzyıl Resimlerinde İstanbul’un Tarihi Yarımadası

18. ve 19. Yüzyıl Resimlerinde İstanbul’un Tarihi Yarımadası

19. yüzyıla kadar siyasi otoritenin merkezi Topkapı Sarayı, klasik Osmanlı ve Bizans mimarisinin görkemli örnekleriyle tüm imparatorluğun kalbi gibidir Tarihi Yarımada. Osmanlı İmparatorluğunu yakından tanımak isteyen her batılı, resimler yoluyla da olsa Tarihi Yarımada’yı görmelidir önce. 

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor. Sanatçının, Osmanlı’nın İngiltere’ye gönderdiği ilk elçi Yusuf Agah Efendi yorumlarını, her ay Pera Müzesi Blog’undan takip edebilirsiniz.