Kütahya Çini ve Seramikleri

1980'li yıllarda oluşturulmaya başlanmış ve yıllar içinde genişleyip zenginleşerek bugün bünyesinde çeşitli dönem ve türlerden 800’ün üzerinde parçayı barındıran Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramik Koleksiyonu Osmanlı Kültürü'nün görece gölgede kalmış bu yaratıcılık alanını önemli örnekleriyle katetmekte ve özellikle 18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan bir zaman dilimi içinde Kütahya Çini ve Seramik Sanatı gelişim çizgisinin, ayrıntılı bir biçimde izlenmesine olanak vermektedir.

Uzun dönemli sergilerde bölümler halinde bir araya getirilen yapıtlar hem koleksiyonun yapısı, hem de Kütahya Çiniciliği konusunda genel bir fikir vermektedir.

Kütahya Çini ve Seramik Sanatı
Osmanlı döneminde İznik'ten sonra en önemli seramik üretim merkezi olan Kütahya, çevresindeki zengin kil yatakları nedeniyle Frig, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde de yoğun biçimde seramik üretimine sahne olmuş ve bu sanatı, geleneksel yöntemleriyle günümüze dek yaşatmış bir kenttir.

Türk çinicilik tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Kütahya'da Beylikler ve erken Osmanlı dönemi üretimi konusunda yapılan araştırmalar henüz yetersiz olsa da buradaki çinicilik etkinliğinin İznik'le belirli bir paralellik gösterdiği, son zamanların buluntu ve yayınlarından anlaşılmaktadır. Kütahya'nın en erken tarihli çinileri 1377 tarihli Kurşunlu Cami minare şerefesindeki tek renk sırlı tuğlalar ve günümüzde Kütahya Çini Müzesi olarak kullanılan Germiyanoğlu II. Yakup Bey İmareti'nin 1428 tarihli türbesinde, sanduka ve zemin döşemesinde kullanılan çinilerdir. Kütahya çiniciliği, bu tarihlerden günümüze dek, değişik yoğunluk ve biçimlerde sürmüş, 17. ve 18. yüzyıllarda en yetkin örneklerini vermiş, 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra bir gerileme dönemine girmiş, ancak 19. yüzyıl sonlarında yeniden gözlenen canlanma ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında sağlanan devlet desteğiyle bu zengin geleneğin günümüze aktarılması mümkün olabilmiştir.

Bir "saray sanatı" olarak nitelendirilebilecek İznik çiniciliğiyle, bir "halk sanatı" sayılan Çanakkale çiniciliği arasında bir çizgide, bir "kent sanatı" olarak gelişen Kütahya çiniciliği, gerek mimari dekorasyon malzemesi, gerekse gündelik kullanım eşyası üretiminde çok zengin bir ürün yelpazesine ulaşmış ve yaygınlığıyla olduğu kadar sürekliliğiyle de Osmanlı sanatı mozaiğini oluşturan en önemli parçalardan biri olmuştur.

Kütahya Çini ve Seramikleri

Kütahya Çini ve Seramikleri

1980'li yıllarda oluşturulmaya başlanmış ve yıllar içinde zenginleşerek bugün bünyesinde çeşitli dönem ve türlerden 10 bin civarı parçayı barındıran Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve...

Video

Viyana'dan Dönüş

Viyana'dan Dönüş

Józef Brandt, 17. yüzyıl Polonya’sına büyük ilgi duymuştur. En sevdiği temalar arasında savaş sahnelerinin yanı sıra muharebenin öncesi ve sonrasını ele alan gündelik yaşam sahneleri bulunmaktadır. 

Döküntü Müzesi  <br> Dayanita Singh

Döküntü Müzesi
Dayanita Singh

 Dayanita Singh, izleyicileri çok defa bir sergi ortamı dahilinde fotografik dokümanları bir araya getirmeye veya yeniden şekillendirmeye davet ederek bu ortak tarihi araştırıyor.

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman’ın bu videoları doğrudan doğruya izleyiciyi muhatap alıyor. Ekranda beliren oyuncuların farklı şekillerde söyledikleri cümleler cevaplanması imkânsız varoluşsal sorulara dönüştükçe dinleyici kendini sorguda hissetmeye başlar.