07 Aralık 2016
Ali Akay ve Alenka Gregorič küratörlüğünde gerçekleşen Balkanlardan Gelen Soğuk Hava sergimizde, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan ve Slovenya’dan çağdaş sanatçıları ağırlıyoruz.
Sergi, “Balkanlar” olarak bilinen bölge ülkelerinden farklı kuşaklardan sanatçı ve sanatçı gruplarına odaklanıyor ve bölgenin kaçınılmaz olarak akla gelen siyasi çağrışımları göz önünde bulundurulmaksızın bir doğa olayı üzerinden biçimleniyor: Rüzgâr. Bu tema aynı zamanda hava durumu haberlerinde kışın gelişine işaret eden “Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası” söylemine gönderme yapıyor.
Türkçede yaygın olarak kullanılan bu söylemden yola çıkan sergi, kendilerini çevreleyen sosyal, politik ve kültürel ortam hakkındaki tepkilerini belirten Maja Bajević, Braco Dimitrijević, Vadim Fishkin, IRWIN, Laibach, Mladen Miljanović, Ivan Moudov, OHO, Dan Perjovschi, Mladen Stilinović, Ulay ve Sislej Xhafa gibi sanatçıların eserlerini bir araya getiriyor. Videodan fotoğrafa, çizimden yerleştirmeye farklı mecralarda oluşturulan çarpıcı eserlerin seçiminde, farklı nesillerden Balkan sanatçıların yeni bir diyalog oluşturması ve izleyiciye alternatif bir bakış açısının sunulması hedefleniyor.
Sergi 6 bölümden oluşuyor: Semboller, İdeoloji, Sanat Sistemi, Değer ve Beden. Sergi süresince blogumuz üzerinden bu bölümleri ve bölümlerdeki sanatçıları ve eserleri ele alıyor olacağız. İlk olarak “ideoloji sembolleri” ve “güç sembolleri” olarak ikiye ayrılan “Semboller” bölümü ile başlıyoruz.
İdeoloji sembolleri
İdeoloji, yanılsama olarak sembollerle işler. İdeolojinin gerçeği değil sembolleri vardır ve bu semboller sayesinde ayakta durur, etki alanlarını çoğaltır. İdeoloji etki yapar ve etki alır. O açıdan dışarıdan da dayatılabilir ki bu propagandaya dönüşür, içeriden de içselleştirilebilir. Bu, insanların dayatılanları kendiliklerinden yapar gibi kabul etmeleri ile ortaya çıkar ve daha etkileyici de olur; çünkü dayatılanlar muhalifler tarafından daha çabuk reddedilmeye açıktır.
Gotovac
Cvijanović
Todosijević
IRWIN
Güç sembolleri
İktidar tepeden mi işler yoksa tabandan mı? Çağlar boyunca iktidarın tepeden inme hareket ettiği söylendi ve buna inanıldı. Oysa bugün tarihçiler, Antik Yunan’dan beri tepeden inme iktidar modelinin “halkın etkisiyle” belirlendiğini ortaya koyuyor. Halk bir irade olarak sesini duyurur. Bu Rousseau’da sözleşme modeliyle Nietzsche’de ise doğal bir güç istenciyle ortaya konur ki ikincisinde güç istenci sanat olarak kendini ortaya çıkarır; çünkü her varlık bir oluşa açıktır. Bu eylemlerle kendilerini karakterize ederler. Güç istenci bir kudret sorunu olarak oluşur ve başarıldıkça neşe artar; kaybedildikçe ise keder ortaya çıkar ve dünyayı karartır.
Ulay
Zdjelar
Cibic
Fishkin
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)