Küçük Gece Müzikleri
Septet Konseri

Konser

23 Kasım 2013 / 19:30

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, “Küçük Gece Müzikleri” konser serisine devam ediyor.

Septet grubunu Sevil Ulucan Weinstein (Keman), Beste Tıknaz Modiri (Viyola), Erman İmayhan (Viyolonsel), Onur Özkaya (Kontrabas), Ferhat Göksel (Klarnet), Mert Kutluğ (Fagot) ve Cem Akçora (Korno)oluşturuyor.

Müzisyenlerin her konserde birer sanatçı artarak sahne almalarıyla, duet, trio, quartet, quintet, sextet, septet ve octet dinletileri şeklinde hazırlanan program, birbirinden güzel ve seçkin eserlerden derlendi.

Program

Franz Berwald (1796-1868)
Septet, Si bemol Majör

Ludwig van Beethoven (1770-1827)
Septet, Mi Bemol Majör, Op. 20

Saat 19:30’da başlayacak konser, Pera Müzesi Oryantalist Resim Koleksiyonu sergisi “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar”ın yer aldığı katta gerçekleştirilecek. Serinin son konseri ise 26 Aralık Perşembe.

Detaylı program bilgileri

15 TL olan biletler konser günü saat 18:00’den sonra satışa sunulacak.
Pera Müzesi Dostları'na %50 İndirimli. Yerler sınırlıdır ve numaralı değildir.

Bir Yük Arabası ve Bir İşgal Evi  <br>  Liliana Maresca

Bir Yük Arabası ve Bir İşgal Evi
Liliana Maresca

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede 17 sanatçının eserleri yer alıyor. Bienal boyunca bu sanatçıları ve eserlerini blogumuzda ele alıyoruz!

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.