Arzuyu İnşa Etmek
Jasmina Cibic

Sanatçı Konuşması

5 Mayıs 2017 / 18:30

Pera Müzesi, Balkanlardan Gelen Soğuk Hava sergisi kapsamında, sanatçılardan Jasmina Cibic ile bir konuşma gerçekleştiriyor. Konuşma, sergide yer alan Pavyon ve Arzuyu İnşa Etmek işlerinin yanı sıra, sanatçının diğer işlerinden de örnekler sunarak eserlerinde ön plana çıkan ulus inşası ve iktidarın temsiliyle ilişkilenmesi gibi temalara odaklanacak.

Cibic kendine özgü bir dil yaratabilen genç kuşak Sloven sanatçılardan biridir. Eserleri mekân ve bağlam ile belirlenir, performatif bir nitelik taşır ve var olan bir çevreyle onun siyasetini yeniden değerlendirmek için geniş bir eylem, medya ve teatral taktik manzumesinden yararlanır. Sanatçının sanatsal deneylerinin ana unsurunu, sanat eserinin parçalarına ayrılması ve analiz edilmesi, sanatsal temsilin ve bunun izleyenle ilişkisinin sorgulanması oluşturur; bu bakımdan sanatçı, sorguladığı sistemin içinde faaliyet gösterir.

Sloven sanatçı Jasmina Cibic, 1979 yılında Lübliyana’da doğar. Kariyeri boyunca çeşitli uluslararası kurumlarda çok sayıda sergi düzenler. Seçili sergileri arasında: MSU Zagreb, MSU Belgrad, Ludwig Müzesi Budapeşte, MNHA Lüksemburg ve California College of the Arts bulunur. Son dönemde filmleri Pula Film Festivali, HKW Berlin, Les Rencontres Internationales Paris ve Dokfest Kassel ve Kopenhag Uluslararası Film Festivali’nde gösterilmiştir.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır. Etkinlik dili İngilizcedir, Türkçe simültane çeviri olacaktır.

Süreli Sergi

Balkanlardan Gelen Soğuk Hava

Pera Müzesi, Ali Akay ve Alenka Gregorič küratörlüğünde gerçekleşen Balkanlardan Gelen Soğuk Hava sergisinde, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan ve Slovenya’dan çağdaş sanatçıları ağırladı.

Balkanlardan Gelen Soğuk Hava

Nesnelerin Hafızası

Nesnelerin Hafızası

Hediyelik eşyaların kültürel tarihini ele aldığı kitabında Rolf Potts bu tür nesnelerin kişisel hikâyelerle anlam kazandığından bahseder: Nesneler sakladıkları hikâyelerle hatıralara dönüşür. Hatıraları dünyayı değerlendirmek için değil, kendi hikâyemizi anlatmak için toplarız.

Kuyunun Yanında

Kuyunun Yanında

Tadeusz Ajdukiewicz Doğu’yu, 1877’de, Władysław Branicki’yle birlikte çıktığı Suriye, Mısır, Türkiye ve Kırım turunda keşfetti. Bu deneyim onda derin bir etki yarattı, yaşamının sonuna kadar da Doğulu temaları kullanmayı sürdürdü. 

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.