Söyleşi
21 Haziran 2022 / 18.30
Kitle iletişim araçları ve sanat arasındaki ilişkiyi odağına alan Ve Şimdi İyi Haberler: Nobel Koleksiyonu’ndan Eserler sergisinin kamusal etkinlikleri Esra Özdoğan ve Sinan Eren Erk’in katılımıyla gerçekleşecek “Gerçek mi, Hakikat mi? Fotoğrafta Temsil Sorgusu” söyleşisiyle devam ediyor.
Son 150 yılın, bilim, kültür ve siyasetteki en can alıcı meselelerini ele alan eserlerin bir araya geldiği Ve Şimdi İyi Haberler sergisi, toplumsal cinsiyet, din, etnik köken gibi kavramların sanat ve medyadaki dönüşümünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Söyleşi etkinliğinde ise Özdoğan ve Erk, “gerçek, otantik imge”/“kopya, simülakrum" karşıtlığını tartışmaya açacak ve sergide yer alan fotoğrafları, hakikat, temsil ve kod paralelliği bağlamında değerlendirecekler.
Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir, rezervasyon alınmamaktadır. Yerler sınırlıdır ve numaralı değildir.
Esra Özdoğan hakkında
Saint-Michel Fransız Lisesi’ni ve İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisansta aynı bölümde ve Sorbonne Nouvelle LGC’de Edebiyat Eleştirisi okudu, “XX. Yüzyıl Fransız Yazını’nda Mitosların Yeniden Yazımı” konulu tezini tamamladı. 1994-2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Avrupa Kültür Tarihi, Genel Dilbilim, Fransız Sanat Tarihi ve Edebiyat Eleştirisi üzerine dersler verdi. 2001-2003 yıllarında Yapı Kredi Yayınları’nda yabancı yayınlar editörlüğünü üstlendi, Sanat Dünyamız ve Kitap-lık dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Can Yayınları’nda 2005-2007 yılları arasında yayın yönetmenyardımcılığı ve editörlük yaptı. 2001’den itibaren Pera Müzesi, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern, Koç Kitaplığı gibi kurumların kataloglarında edebiyat ve sanat üstüne makaleleri yayınlandı. Fransızcadan aralarında sanat kitaplarının ve sergi kataloglarının da bulunduğu elliye yakın kitabı Türkçeye aktardı.
2016-2019 yılları arasında Marmara Üniversite Fotoğraf Bölümü’nde yüksek lisansını yaptı. “Fotoğrafta Zaman ve Anlatı, Paul Ricœur’ün Üçlü Mimesis’i Odağında Jeff Wall ve Nan Goldin Örnekleri” başlıklı tezini tamamladı. Fotoğraflarını ilk olarak Mamut Art Project kapsamında sergiledi. Bugün fotoğraf üretimleri yurt içinde ve yurt dışında birçok koleksiyonda yer alıyor. 2021’de iki karma sergide yer aldı. Serbest yazarlık ve fotoğrafçılık yapıyor.
Sinan Eren Erk hakkında
Ortaokul ve lise eğitimini Galatasaray Lisesi'nde, lisans eğitimini İktisat alanında Marmara Üniversitesi'nde ve yüksek lisansını Küratörlük ve Görsel Sanatlar alanında NABA, Nuova Accademia di Belle Arti Milano’da tamamladı. 12. İstanbul Bienali'nde küratör yardımcısı, Documenta 13'te katılımcı / konuşmacı ve İstanbul Tasarım Bienali'nde Milano'da Adhocracy bünyesinde yine küratör yardımcısı pozisyonlarında çalıştı. Ulusal ve uluslararası projelerde bağımsız küratör ve sanat yazarı olarak çalışmaya devam eden Erk, konuşma, seminer ve eğitimler veriyor. 2021'den beri online mecralarda yayınlanan "Sanat Dedikleri Tuhaf Şey" adlı bağımsız podcast yayınını hazırlayıp sunan Sinan Eren Erk, Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği AICA Türkiye üyesidir.
Görsel künyesi:
SUPERFLEX Kopyalıyorum Öyleyse Varım, 2011
Aluminyum üzerine kâğıt (poster) üzerine matbaa baskı
60 x 65 cm
©Sanatçının izniyle
Süreli Sergi
Kitle iletişim araçları ve sanat arasındaki ilişkiyi odağına alan Ve Şimdi İyi Haberler sergisi, Annette ve Peter Nobel Koleksiyonu’ndan kapsamlı bir seçkiyi bir araya getiriyor.
Sergi hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor. Sanatçının, Osmanlı’nın İngiltere’ye gönderdiği ilk elçi Yusuf Agah Efendi yorumlarını, her ay Pera Müzesi Blog’undan takip edebilirsiniz.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)