Nasıl Sanatçı Oldum: Marko Mäetamm

Sanatçı Müzede!

7 Haziran 2017 / 16:00

Çiftdüşün: Çiftgörü sergimiz kapsamında sanatçı Marko Mäetamm “Nasıl Sanatçı Oldum” isimli çalışmasını müzemizin asansör ve tuvalet duvarlarında halka açık olarak yeniden üretiyor. 7 Haziran Çarşamba günü 16:00-18:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek bu canlı çizim etkinliğini ücretsiz deneyimleyebilirsiniz. Bunun ardından sanatçı Mäetamm küratör Alistair Hicks ile bu çalışmasına ve sergide yer alan diğer serisi Yalanlar Alfabesi’ne dair bir söyleşi için bir araya geliyor.

Marko Mäetamm (d. 1965, Tallinn) ressam, video ve yerleştirme sanatçısıdır. Estonya Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olduktan sonra uluslararası sergilerde yer almıştır, 50. Venedik Bienali (2003) ve 52. Venedik Bienali’nde (2007) Estonya’yı sanatçı ikilisi John Smith (Kaido Ole ile) temsil etmiştir. Sanat pratiği aile yaşamı üzerine odaklanır. Sanatçı aileyi sosyo-politik ve ekonomik modellerin mikro bir yansıması olarak görür ve günlük ufak tefek olayları toplayarak bunları şaşmaz kara mizahıyla filtreler.

Süreli Sergi

Çiftdüşün
Çiftgörü

Düşünme biçimimiz kökten bir değişime uğramış durumda, ama insanların çoğu bunun pek farkında değil gibi. Kurumsallaşmış düşünme biçimi son 24 yüzyıldır yaptığı gibi doğrusal Neo-Platonik yapısını sürdürüyor. Ama saygınlığını yitirdi. Tıpkı sanat gibi o da kaidesinden aşağı yuvarlandı.

Çiftdüşün <br>Çiftgörü

Barbara Kruger’ın İktidar, Kapitalizm,  Kimlik ve Toplumsal Cinsiyete Odaklanan Pratiği Üzerine

Barbara Kruger’ın İktidar, Kapitalizm, Kimlik ve Toplumsal Cinsiyete Odaklanan Pratiği Üzerine

Nobel Koleksiyonu’ndan bir seçki sunan Ve Şimdi İyi Haberler sergisinde iki çarpıcı yapıtıyla yer alan sanatçı Barbara Kruger’ın yaşamı ve yapıtlarına yakından bakıyoruz.

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Pera Film Altın Madalya: Sporda Kadın programı kapsamında 5Harfliler ile bir yazı dizisi sunuyor. Kendilerini; “kadın gündeminin peşinde, bağımsız bir internet sitesi” diye tanımlayan 5Harfliler bizim için hazırladıkları ikinci yazılarında Venus ve Serena belgeselini ele alıyor. Serinin bu ikinci yazısı Bawer Çakır’ın kaleminden!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.