Sohbet I Korero

Konser

30 Kasım 2018 / 00:02

Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarından ilham alan “Yeni Sesler” başlıklı müzik projesi kapsamında Burak Özdemir tarafından bestelenen “Sohbet | Korero” güzel sanatlar ve müzik arasında, yaratıcılığın ilham verici anını ve özgür doğaçlama ruhunu kutlayan spontane bir diyalog. Resimlerin içindeki müzik anılarımızda da mevcut. Sesler ve imgeler beklenmedik şekilde yeniden karşımıza çıkıyor, değişen imgeler ve izlenimler nadiren farkında olduğumuz unsurlar tarafından tetikleniyor. Bir noktada kaydettiğimiz unutulmuş bir ses, bir nesne, bir kişi ya da bir ifade, sürecin her adımında yeniden ortaya çıkıyor. Her resim, seslerin yeniden üretimi için akustik referanslar sağlıyor. Seçilen unsurlar dikkatlice görselden sese aktarılıyor.

Karanlıkta deneyimlenen eser, izleyicinin görsel olmadan, yalnızca sese odaklanmasına izin veriyor; resimlerdeki ses unsurları müzik yoluyla iletiliyor. Burak Özdemir ve Chang Yun Yoo, görsel ilhamlara akustik bir cevap veren, elektronik müzikte kullanılan bir yöntem olan “kıvırılma” kavramını merkez alıyor. “Sohbet I Korero”, sesin biçimlenişi üzerine bir kolaj: 18. yüzyıl enstrümanlarının, canlı elektronik enstrümanlar ile radikal bir biçimde bir araya gelişi, 3D ses tasarımı ve surround ses efektleri ile zenginleştirilmiş, etkileyici bir tecrübe sunuyor.

“Sohbet | Korero”

Burak Özdemir & Musica Sequenza

Konser Programı

Elçi Alayı
İstanbul Panoraması
Kahve Keyfi
Kaplumbağa Terbiyecisi
Sohbet
Türk Hareminden Bir Sahne

Müzisyenler

Burak Özdemir, canlı elektronik ve barok fagot
Chang Yun Yoo, barok viyola

Burak Özdemir hakkında

Burak Özdemir, besteci, fagot sanatçısı ve yönetmen. Sanatçı, The Juilliard School, Berlin Sanat Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda tarihi performans ve kompozisyon eğitimi aldı. 2008’de, New York’ta Barok müziğin ve kültürlerarası üretimin yenilikçiliğini temsil eden bir topluluk olan Musica Sequenza’yı kurdu. 2010 yılında, kendi geliştirdiği yöntemlerle yeni performans biçimlerini uyguladığı Berlin’e döndü. Özdemir, “Yeni Dört Mevsim” ve “Sessiz Cantata” gibi uluslararası tanınmış yapımların yanı sıra “Transmute” adlı etkileyici ses enstalasyon serisini yarattı. Özdemir’in Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ve Asya’daki müzikal etkinlikleri, Elbphilharmonie, Peter J Sharp Tiyatrosu, Berghain, Berlin Filarmoni, Concertgebouw, Viyana Devlet Operası, Buenos Aires Teatro Kolonları gibi mekanlarda icra edilmiştir.

Solist olarak Özdemir; İstanbul Filarmoni, Juilliard Senfoni Orkestrası ve Les Florids ile birlikte çalıştı ve Sting, Matthew Herbert, Fazıl Say, Monica Hugget, Andreas Scholl, Ria Oda Korosu, Lars Vogt, Rundfunkchor Berlin ve Edita Gruberova gibi müzisyen ve gruplar ile iş birliği yaptı. Özdemir, son yıllarda tarihi opera ve kutsal Barok müzik repertuarlarını canlandırmak ve keşfetmek için çağdaş performansın dil ve araçlarına yönelmiş, “Fuga” (2010), “Opera del Futuro” (2015) ve “Enigma” (2018) ile kendi geliştirdiği “elektro-barok” türünün kurucu eserlerini üretmiştir. 2018 yılında Özdemir, Stadttheater Schaffhausen’in koreografik oratoryosu “Atlas Passion” için görevlendirildi. Bu proje; ses, barok orkestra, modern dans, video heykelleri ve ışık ve kostüm tasarımını bir araya getiren disiplinlerarası bir Bach prodüksyonu.

Musica Sequenza hakkında

Musica Sequenza, 2008 yılında New York ve Berlin’de besteci ve fagot sanatçısı Burak Özdemir tarafından klasik müzikte yenilik yaratmak amacıyla kuruldu. Topluluk, küresel üretim ortakları ile kültürler arası bir sanatsal hareketi geliştirmeyi hedefliyor. “Barok, yeni pop müziktir!” sloganıyla yola çıkan Musica Sequenza; festival, müze ve konser salonları ile iş birlikleri yaparak bu sanatsal hareketi dünya çapında geliştiriyor.

Musica Sequenza, Rönesans’tan çağdaş bestecilere kadar uzanan bir repertuar ile çalışıyor. Grup, günümüzün küresel sanat sahnesine disiplinlerarası barok, yeni müzik, elektro-akustik, modern dans, kavramsal performans ve deneysel müzik tiyatrosu yapımlarıyla katılıyor. 2012’den beri Musica Sequenza’nın kayıtları Alman Harmonia Mundi / Sony tarafından piyasaya sürülmüştür. Grammy ödüllü yapımcı Da-Hong Seetoo, Alman kayıt mühendisi Christian Jaeger ve İsveçli DJ / Yapımcı Van Rivers’la birlikte üretilen çalışmalar arasında Öztürk’ün yeniden bestelediği eserler ve orijinal besteler yer alıyor. Topluluğun eserlerinden “Vivaldi: The New Four Seasons” (2012), “Bach: The Silent Cantata” (2013), “Rameau a la Turque” (2014) ve “Sampling Baroque / Handel” (2016) dünya basınında büyük övgü ile karşılanmıştır.

İlgili Proje

Yeni Sesler

Müze koleksiyonlarını farklı ifade olanakları sunan mecralarla yeniden keşfetmeyi amaçlayan projede, çeşitli müzik türlerinde çalışmalar yapan besteci, müzisyen veya sanatçılar “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüeri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarından esinlenen üretimler gerçekleştirdi.

Yeni Sesler

Leonardo’nun Atı

Leonardo’nun Atı

Leonardo da Vinci, 1493’te, tam 500 yıl önce, Milano Dükü Ludovico il Moro’nun 12 yıl önce babasının anısına sipariş ettiği atlı anıtın (doğal büyüklüğün 4 katı boyda) dökümü için hazırlıkları bitirmek üzereydi.

Bulanık Hatıralar <br> Andra Ursuta

Bulanık Hatıralar
Andra Ursuta

Dışsal tarihsel gerçeklikler ile evin içsel mekânı arasında bir bağlantı vardır. Mimari, kişisel eşyalar, tasarım ve işlevsel düzenlemeler ve planlar: Tüm bunlar özgün kişisel tarihleri ve politik uğrakları yansıtır. 

Etel Adnan

Etel Adnan

1925 yılında Beyrut’ta dünyaya gelen Etel Adnan’ı anlatmaya tüm söyleşilerinde kendinden bahsederken kullandığı ilk cümleleri alıntılayarak başlamalı: “Annem İzmirli bir Rum. Babam Şamlı bir Osmanlı kurmay subayı.”