Pera Film, Amerikan deneysel sinemasının öncü isimlerinden Sadie Benning’in film ve videolarından retrospektif niteliğinde bir seçki sunuyor. Sadie Benning: Direniş Günlükleri adlı programda sanatçının 6 eseri çevrimiçi olarak izleyici ile buluşuyor.
Sadie Benning video çekmeye 15 yaşında, oyuncak Fisher Price Pixelvision kamerasıyla başladı. Çocukluk odasının mahremiyetinde, özensiz bir el yazısıyla karaladığı günlük notları ve çizimlerini kullanarak yarattığı ilk eserlerinde, Benning, gelişen kimliğinin karmaşıklığını ve arzularını anlatıyor. Hem oyunbaz bir cazibe hem de saf bir dürüstlük içeren bu eserlerde kullanılan yakın çekim ve yüzen kamera teknikleri, Benning’in kamerasına hem onun en gizli sırlarına şahit olan bir görgü tanığı, hem de bu deneysel formatı beraber deneyimlediği bir suç ortağı rollerini veriyor. Eserlerdeki dürüstlük, mizah ve kendini yeni keşfeden bir kişinin çaresizlik, hapsolmuşluk ve rahatsızlığı, onların yarı masum, yarı erişkin bir noktadan çıkıyor olmasından kaynaklanıyor. Bu filmlerin aldığı ilgiye rağmen, eserler, Benning'in şimdi dile getirdiği gibi, trans, nonbinary kimliklerini tam olarak anlamadan önceki bir dönemde geliştirildi. Benning daha sonraki eserlerinde Pixelvision kameradan daha profesyonel kameralara geçiyor ve animasyon, film ve yerleştirme sanatında eserler vermeye devam ediyor.
8 - 22 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek programda; on altı yaşındayken üç hafta boyunca okula gitmeyi bırakarak inzivaya çekilen Benning’in hüznünü ve dünyadan kopukluğunu anlattığı İçerde Yaşam; bazen itirafçı bazen de suçlayıcı bir role bürünen kamerasıyla, kendini önyargılar arasında hapsolmuş hisseden Benning’in kızgınlığını yansıttığı Her Kızın Bir Günlüğü Olsaydı; okul, aile ve kadın olmaya dair klişelere meydan okuyan, radikal “riot grrrl” hareketinden esinlendiği filmi Kız Gücü, “kötü bir kız”la yaşadığı şehvet içeren ilişkisini, cinsiyetlerle ilişkilendirilen jestler ve Hollywood klişelerini kullarak anlattığı Aşk Değildi; kağıt hamurundan yapılmış bir kukla olan ve toplumdaki yerini uzun uzadıya düşünen Judy’yi beş kısa film eşliğinde tanıttığı Judy Sahneleri ve son olarak Super 8 kamera ile siyah beyaz çekilmiş, başıboş, gezinen bir genci takip ettiği Almanca Şarkı yer alıyor.
Filmler, 8 - 22 Mart tarihleri arasında peramuzesi.org.tr adresinde çevrimiçi olarak yayınlanacak ve sadece Türkiye'deki izleyiciler tarafından izlenebilecektir. Yasal düzenlemeler gereği film gösterimlerimiz, aksi belirtilmediği sürece, +18 uygulamasına tabidir.
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)