Huzurevleri için "İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!" Çevrimiçi Sergi Turu

Pera Yetişkin

“İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!” sergisini dijital ortamda rehberli tur ile 3 boyutlu olarak gezen huzurevi sakinleri refakatçileri eşliğinde sergideki seçilmiş eserler hakkında bilgi ediniyor. Demans ve Alzheimer hastalarına yönelik hazırlanan, bilişsel olarak uyarıcı bir aktivite olan çevrimiçi turlarda katılımcılar, sanatı zevkle ve ilgiyle keşfetme olanağı buluyor. 

İlişkili Sergi: “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!”: Popüler Kültürde Bizans

Süre: 30 dakika
Kontenjan: 10 kişi 

Katılım ücretsizdir, rezervasyon gereklidir. Etkinlik Zoom Meeting uygulaması üzerinden gerçekleşecektir.

Çevrimiçi rehberli tur ve atölye rezervasyon detayları için lütfen iletişime geçiniz.

Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr

yükleniyor.. Yükleniyor...
yükleniyor... Yükleniyor...
yükleniyor.... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater’in Portresi (1797)

Martín Zapater y Clavería 12 Kasım 1747’de Zaragoza’da doğdu. Mütevazı bir tüccar ailesine mensuptu; hali vakti yerinde akrabası Juana Faguás ve kızı Joaquina de Alduy tarafından evlat edinildi. 1752-1757 yılları arasında Zaragoza Escuelas Pías okulunda Goya’yla birlikte okudu; bu dönemde başlayan dostlukları Zapater’in 1803’teki ölümüne kadar devam etti.

Boğa Güreşçisi Portresi (1797)

Boğa Güreşçisi Portresi (1797)

Resimdeki kişi, delici bir bakışla seyirciye bakarken, dörtte üç konumda resmedilmiştir. Resmin arka planı gri; boğa güreşçisinin giysisi, saçları ve başlığı ise siyahtır. Yakanın ve dantel süsün beyazı göz alıcıdır ve tenin solgun pembesi içinde, dudaklar, yanaklar ve burundaki bazı daha yoğun, küçük fırça vuruşları dikkati çeker.

Kapriçyolar

Kapriçyolar

1729 tarihli Akademi Sözlüğü’nde kapris şöyle tanımlanıyordu: “düşünceden (niyetten) yola çıkarak oluşturulmuş, genellikle olağan ve yaygın kurallara uymayan yargı.