Küçük Sarı Daire: Ebeveyn-Çocuk Müze Deneyimi

Pera Çocuk
7-12 Yaş

  • 3 Şubat 2024 / 15.30

“Bir resmin içinde yaşayan Küçük Sarı Daire’nin tek dileği, fark edilmektir. Günlerden bir gün, Dora adlı küçük bir kız müze ziyaretinde onu keşfeder ve böylece Küçük Sarı Daire’nin hikâyesi başlar.” Atölye alanındaki kısa bilgilendirme ve birlikte okuma buluşmasının ardından veli ve çocuklar, Pera Öğrenme kapsamında yayınlanan Küçük Sarı Daire kitabının arka sayfasında bulunan bakma nesnesi ve kitaptaki kısa öykünün açtığı yeni ufuklar ile müzedeki sergileri serbest şekilde beraberce keşfediyor. Katılımcılar, çocuklarıyla birlikte geleneksel müze ziyaret biçimiyle oynayan yaratıcı bir deneyimin parçası oluyor.

Kontenjan: 10 çocuk + 10 yetişkin

Etkinlik Pera Müzesi’nde (yüz yüze) gerçekleşecektir.
Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr

Kontenjanımız dolmuştur, ilginize teşekkür ederiz.

yükleniyor.. Yükleniyor...
yükleniyor... Yükleniyor...
yükleniyor.... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor . Yükleniyor...
yükleniyor .. Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
yükleniyor ... Yükleniyor...
Yükleniyor ...

Zamane Öyküleri: Felis <br> Hande Ortaç

Zamane Öyküleri: Felis
Hande Ortaç

Zamane İstanbulları sergisinden ilham alan öykü serisi Zamane Öyküleri, Hande Ortaç’ın öyküsü “Felis” ile devam ediyor! Bu seri, yazarların sergide yer alan fotoğraflardan esinle kaleme aldığı kısa öyküleri bir araya getiriyor.

Paula Rego İstanbul’da!

Paula Rego İstanbul’da!

Biz, yani ben ve okul arkadaşlarımdan bazıları, Paula Rego’yu biliyorduk. İtiraf etmeliyim, ben Rego’nun nereli olduğunu bilmiyordum, Portekiz’in Avrupa’nın neresinde yer aldığını da.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.