Müzik terapisi ve uygulama örneklerine yer verdiğimiz bu atölyede, katılımcılarla birlikte çeşitli müzikal araçlarla doğaçlama yapıyoruz. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyon sergilerinden Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar sergisi kapsamındaki, sanatçı Antoine de Favray’ın “İstanbul Panoraması” eserinden esinlenerek İstanbul’un eski ve günümüzdeki haline referansla, katılımcılarla şarkı sözü yazıyor, özgün müzik eserimizi ortaya çıkarıyoruz.
Atölye için iki adet kaşık temin etmeniz yeterli olur.
Etkinlik sonunda katılımcılara e-posta aracılığıyla katılımcı belgesi gönderilecektir.
Etkinlik Zoom Meeting uygulaması üzerinden gerçekleşecektir. Atölyelerin linki sadece biletli katılımcılarla paylaşılmaktadır. Katılımcıları görmek ve kişiye özgü yönergeler verebilmek amacıyla kameranızın ve mikrofonunuzun açık olması gerekmektedir. Bilet alan her katılımcı bunu kabul etmiş sayılır.
İlişkili Sergi: Kesişen Dünyalar, Elçiler ve Ressamlar
Eğitmen: Danny S. Lundmark
Kontenjan: 20 kişi
Etkinlik başına katılım bedeli: 45 TL
Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr
Eğitmen Hakkında
Los Angeles doğumlu Danny S. Lundmark’ın annesi Türk, babası Amerikalı. Berklee Müzik Konservatuvarı’ndan (Berklee College of Music) Müzik Terapisi diplomasıyla mezun oldu. Amerikan Müzik Terapi Birliği tarafından onaylı bir müzik terapisti olan Danny (MT-BC) ünvanını yenileme aşamasındadır. 2008 yılından beri, İstanbul'da çocuk ve yetişkinlerle çalışıyor. Danny S. Lundmark’ın uzmanlık alanları arasında, ruh sağlığı, travma rehabilitasyonu ve çocukların gelişimsel ihtiyaçları bulunuyor. Uluslararası Müzik ve Tıp Birliği (International Association for Music and Medicine IAMM) ve Türkiye’de Müzik Terapi Derneği (MÜZTED) ve Sanat Psikoterapileri Derneği (SPD) üyesidir. İstanbul ve yurt dışında çeşitli merkez ve kurumlarda çalışmıştır. Danny S. Lundmark gitar, perküsyon, vokal, piyano, bağlama, ud, mızıka, ney vb. pek çok müzik aleti çalan bir müzisyendir. Lundmark şimdilerde en yeni projesi “DamacanA”nın albüm olarak sunulması üzerine çalışıyor.
Kahve o kadar uzun zamandır bizimle ki, onsuz bir sosyal yaşamı düşünmek güç. Hatta sanki onunla hiç tanışmasaydık da “Bu hayatta bir şey eksik ama adını koyamıyorum.” gibi bir hisse kapılırdık. Şakası bir yana, sizce nasıl oldu da kahve insanlık tarihinin farklı dönemlerinde hep kendine has bir yer edinmeyi ve gündelik yaşamımızda bu denli kök salmayı başardı?
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)