Frida Kahlo ve Diego Rivera

Gelman Koleksiyonu'ndan

23 Aralık 2010 - 27 Mart 2011

Gelman Koleksiyonu'ndan Frida Kahlo ve Diego Rivera sergisi, 20. yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden ikisini, Frida Kahlo ve Diego Rivera'yı sanatseverlerle buluşturdu.

Yapıtları kadar özgün karakterleri, yaşam öyküleri ve ilgi çekici birliktelikleriyle de ilgi uyandıran sanatçılar, 40 yapıttan oluşan bir sergiyle Türkiye'de ilk kez Pera Müzesi'ne konuk oldular.

Yaşamlarının önemli bir bölümünü Meksika'da geçirmiş koleksiyoner bir çift olan Jacques ve Natasha Gelman'ın, 20. yüzyıl Meksika sanatına da odaklanan geniş koleksiyonunda yer alan yapıtlar, Frida Kahlo'nun sanatsal kişiliğinin derin izlerini yansıtan otoportreleri ile Diego Rivera'nın az sayıdaki tuval resmi örneklerinin en önemlilerinden. Dünya çapındaki bu ünlü koleksiyon, Meksika dışında daha önce çok az sayıdaki sergide izleyiciyle buluşabildi.

Pera Müzesi'nde yer alan sergide, Berlin ve Viyana'da düzenlenen ve 2010 yılına damgasını vuran Frida Kahlo Retrospektifi'nin en gözde Kahlo yapıtlarının yanı sıra Diego Rivera'nın tuvalleri de yer aldı.

Frida Kahlo ve Diego Rivera

Frida Kahlo ve Diego Rivera

Pera Müzesi, 20. yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden ikisini, Frida Kahlo ve Diego Rivera'yı sanatseverlerle buluşturuyor.Yapıtları kadar özgün karakterleri, yaşam...

Video

Diego Rivera’nın Yaşamı

Diego Rivera’nın Yaşamı

Diego Rivera, 1886’da Guanajuato’da doğdu. San Carlos Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğreniminden sonra, henüz 19 yaşındayken devlet bursuyla Avrupa’ya gitti. 12 yıl boyunca Madrid ve Paris’te kübist çevrelerde yaşadı ve resim yaptı.

Frida Kahlo

Frida Kahlo

Frida Kahlo, 6 Temmuz 1907’de Meksika’nın Coyoacán şehrinde dünyaya geldi. Bundan tam 47 yıl sonra aynı şehirde, çok sevdiği Meksika’sında ölmeden önce başından pek çok şey geçti.

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman’ın bu videoları doğrudan doğruya izleyiciyi muhatap alıyor. Ekranda beliren oyuncuların farklı şekillerde söyledikleri cümleler cevaplanması imkânsız varoluşsal sorulara dönüştükçe dinleyici kendini sorguda hissetmeye başlar.