17 Ekim 2017
Kahve Keyfi, Ressamı Belirsiz (Fransız Okulu), 18. yüzyılın ilk yarısı, Tuval üzerine yağlıboya, 112 x 101,5 cm.
Yabancılara kapalı bir dünya olduğundan Harem’deki kadınların yaşantısı, giyim-kuşamları, batılı ressamların ve sanat tüketicisinin en çok ilgisini çeken konulardan olmuştur. Sultanların giysileri, özellikle de başlıklar, daha erken dönemlerde, kısmen anlatımlara ve görsel kaynaklara dayanılarak, kimi zaman yarı hayali biçimlerle betimlenmiştir.
18. yüzyıldan itibaren Jean-Baptiste Van Mour’un resimlerinden yola çıkılarak basılan “Recueil Ferriol” olarak adlandırılan gravürlü albüm başlıca görsel kaynağı oluşturur. 19. yüzyılda görsel malzemeler içeren yazılı basının yaygınlaşması, fotoğrafçılık gibi yeni teknikler ve turizm yoluyla Doğu’ya seyahat eden insanların çoğalması görsel kaynakların dolaşımını kolaylaştırmıştır. Bazen ressamlar çarşıdan ya da çevrelerinden buldukları giysi parçalarını esas almış, bunları yanlarında kendi ülkelerine götürmüş, modellerine bu giysileri giydirerek Doğu konulu resimler yapmışlardır.
Kadın başlık tiplerindeki değişim Osmanlı toplumundaki modernleşme sürecinin de resimlerdeki başlıca yansımalarından biridir. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’nda yer alan eserlerden sizin için bir seçki hazırladık!
Yukarıdaki resimde, kahve içen bir Osmanlı hanımı, yanında hizmetçisiyle ve dönem modasına uygun giysiler içinde görülmektedir. Tabloya konu olan ana figür için, Jean-Baptiste Vanmour’un resimlerinin gravürlerinden oluşan Receuil de cent estampes répresentant différentes nations du Levant’daki “Sedirde Kahve İçen Türk Kızı” model alınmıştır. Ancak burada hizmetçi ayakta değildir ve ana figürün soluna çömelmiş, hanımına kahve sunmaktadır. Bir başka fark da figürlerin başlıklarında görülür. Tablodaki abartılı başlıklar, 17. yüzyılda Türkiye’ye gelmiş Hollandalı gezgin ressam Cornelis de Bruyn’ün 1698’de yayımlanan Reisen van Cornelis de Bruyn adlı kitabındaki serpuşlu kadın resimlerinden alınmıştır.
Resimde koyu bir fon önünde bir Osmanlı sultanı ve hasekisi gösterilmiştir. Figürler birbirlerine doğru ellerini uzatmışlardır. Sultan, değerli taşlarla süslü ve sırmalı entarisinin üstüne, kenarları kürklü, kırmızı bir kaftan giymiştir ve başında, yine değerli taşlarla bezeli, üstü alemli, selimî tipi kavuk vardır. Haseki de simli kırmızı bir entari giymiş ve başına zümrüt ve yakutlarla süslü, arkasından örtüsü sarkan yüksek bir başlık takmıştır. Bu tür, arkasından örtüsü sarkan yüksek başlıkların ilk örneği Jean Jacques Boissard’ın 1581 tarihli Habitus Variorum Orbis Gentium adlı giyim kuşam albümündeki sultan figürlerinde görülür, 17. yüzyılda da yaygındır. Resim, sergideki Kahve Keyfi adlı yapıtla üslupsal açıdan çok benzemektedir ve aynı atölyeden çıkmış olmalıdır.
Genç Kadın Portresi, Thomas de Barbari̇n, 19. yüzyıl ikinci yarısı, Tuval üzerine pastel, 123 x 87 cm.
Koyu bir fon önünde, elinde yelpazesiyle poz vermiş genç kadının giysisinin üst bölümü, Osmanlı kadın modasını yansıtır. Model, kırmızı oya işli ince kumaştan gömleğinin üstüne, kenarları altın pullarla süslenmiş kısa bir yelek giymiş, yakası açık gömleğinin önüne pembe güller takmış, beline de uzun bir kuşak sarmıştır. Saçları örgülü genç kadının başında, cepkeniyle aynı renkte, sırma işlemeli, kenarları altın paralarla süslü, kısa, fes tipi bir başlık vardır. Takı olarak altın gerdanlığı, sallantılı küpeleri, yılan biçimli bileziği ve taşlı yüzükleri dikkati çeker. Bol dökümlü, çizgili tafta eteğiyse, Avrupa modasına uygundur.
Kadın Portresi, Bertha Von Bayer, 19. yüzyıl, Tuval üzerine yağlıboya, 20,5 x 17,5 cm.
Bu büst portrede koyu bir zemin önünde resimlenen genç kadın, bürümcük bir iç gömlek üstüne bitkisel bezemeli bir yelek giymiş, kulağına altın hilallerle biten sallantılı küpeler takmıştır. Osmanlı topraklarında 19. yüzyılda yaygın olarak kullanılan kısa fes tipi başlığının kenarları, küpesindekilere benzer takı altınları ve hilallerle süslenmiştir.
Pembe Başlıklı Kız, Osman Hamdi Bey, Haziran 1904, Tuval üzerine yağlıboya, 50 x 40 cm.
Daha çok figürlü kompozisyonlarıyla tanınan Osman Hamdi Bey, aynı zamanda çok başarılı bir portre ressamıdır. Portrelerini yaptığı kişiler, genellikle yakın çevresinden ve ailesindendir. En çok resimlediği modellerden biri de, kızı Nazlı’dır. Burada 11 yaşında görülen Nazlı, dik yakalı beyaz giysisi ve başında, kenarları fırfırlı pembe şapkasıyla, açık havada betimlenmiştir. Osman Hamdi Bey bu portrelerinde, ‘oryantalist’ resimlerindekinden farklı, daha izlenimci ve doğalcı bir tarza yönelmiştir. Resmin sağ alt köşesinde “Ma fille Nazli” yazılıdır.
Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor. Sanatçının, Osmanlı’nın İngiltere’ye gönderdiği ilk elçi Yusuf Agah Efendi yorumlarını, her ay Pera Müzesi Blog’undan takip edebilirsiniz.
Kahve o kadar uzun zamandır bizimle ki, onsuz bir sosyal yaşamı düşünmek güç. Hatta sanki onunla hiç tanışmasaydık da “Bu hayatta bir şey eksik ama adını koyamıyorum.” gibi bir hisse kapılırdık. Şakası bir yana, sizce nasıl oldu da kahve insanlık tarihinin farklı dönemlerinde hep kendine has bir yer edinmeyi ve gündelik yaşamımızda bu denli kök salmayı başardı?
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)