“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

26 Ocak 2016

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı. Bu performans sırasında Corner bir kuyruklu piyanonun üzerine çıkıp onu tekmelemeye başlamış, diğer grup üyeleri de testere, çekiç ve çeşitli aletlerle piyanoya saldırmıştı.

Söz konusu performans, daha sonra enstrümanları tahrip etmeyi “yüksek” sanat alanında radikal bir tavır olarak gören kural tanımaz sanatçıların kimlik işareti haline gelecek olan “yıkım senfonisi”nin katıksız bir örneğiydi. Ne var ki, biri bu performansı pek de entelektüel diyemeyeceğimiz bir amaçla da olsa onlardan beş yıl önce gerçekleştirmişti: 1957’de, New York, Paramount Theatre’da gerçekleştirilen bir konser sırasında Jerry Lee Lewis, Chuck Berry’nin konserinin ön sanatçısı olarak duyurulmasına tepki olarak elinde içi benzin dolu bir Coca-Cola şişesiyle sahneye çıkmış ve “Great Balls of Fire” parçasını icra ederken piyanosunu ateşe vermişti. Şarkı bittikten sonra Lewis, Berry’ye “Bunu yap da görelim zenci!” diye bağırmıştı. Lewis’in piyanosunu gerçek anlamda ateşe verdiği yegâne an idiyse de, rivayete göre, söz konusu “eylemi”nin neden olduğu bu kitlesel katarsisten sonra Lewis konserlerinin çoğunu ya piyanosunun üzerinde dans ederek bitirmeyi âdet edinmişti.

Chuck Berry’nin, bu incitici davranışından dolayı Jerry Lee Lewis’i affetmesi uzun zaman almış belli ki. Gelgelelim, sahnede bir enstrümanı yakma eylemi, 18 Haziran 1967’de Monterey Pop Festivali’nde başka bir Afrika kökenli Amerikalıyla, Jimi Hendrix’le zirveye ulaştı. Ülkesinde henüz tanınmayan Seattlelı gitarist performansını muhteşem bir şekilde bitirmişti: “Wild Thing”in son akorlarını çalarken Stratocaster gitarını ateşe vermiş ve önüne oturarak ayin yapıyormuş gibi teatral hareketlerde bulunmuştu. Bir süre sonra gitarını tahrip ederek arta kalanları da seyirciye fırlatmıştı… Bu Bir Aşk Şarkısı Değil

Hendrix’in Monterey’deki performatif eylemi büyük ihtimalle fluxus’un yaptığından farklı, ilkel ayinlere benzer bir şeydi ama ondan birkaç ay sonra, 1966 Eylül’ünde Londra’da düzenlenen DIAS’tan [Destruction in Art Symposium (Sanat Sempozyumunda Tahribat)] etkilendiğini söyleyen Yeni Zelandalı sanatçı Annea Lockwood’un yine Londra’da Strider Dance Company’den Richard Alston’la birlikte “Piyano Yakma” performansı gerçekleştirerek (ki bundan sonra çok kez piyano yakma performansı gerçekleştirilecekti) Hendrix ve Lee Lewis’in ateş gösterileri ile Philip Corner ve George Maciunas’ın Piano Activities’i arasında bilinçli olarak bir ortaklık kurması oldukça dikkat çekici.

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil

F. Javier Panera Cuevas’nın This is Not a Love Song sergi kataloğunda yer alan yazısından alınmıştır. 

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi sergisi 25 Kasım 2015 - 07 Şubat 2016 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde gerçekleşti. 

Heykele Geçiş

Heykele Geçiş

Manolo Valdés’in resimleri, maddesel bir mevcudiyet arayışındayken, bu arayış onun heykellerinde daha da belirgindir. Her geçen yıl, bu alanda daha üretken hale gelir. Günümüzde heykel, sanatçının zamanının ve çabalarının büyük bir bölümünü kapsıyor.

Yılbaşının Öteki Yüzü: <br> Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Yılbaşının Öteki Yüzü:
Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Pera Film yeni yıl yaklaşırken, Hollywood'un zamansız klasiklerinden modern sinemanın unutulmaz örneklerine uzanan 10 filmlik bir alternatif izleme listesi sunuyor.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.