Bu İstanbul Şehri Paha Biçilmezdir

Konser

17 Mart 2024 / 17.00

“Şehr-i İstanbul” temasıyla İstanbul’un kültürel ve sanatsal tarihine müzikal bir pencereden yaklaşan Rezonans, panoramik resim ve fotoğraflar üzerinden İstanbul’un temsil tarihini yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlayan Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi sergisi kapsamında dinleyicilere çoksesli bir müzikal deneyim sunuyor.

Koro, İstanbul’da yüzyıllardır yankılanan Kyrie Eleison dualarını, “Bu İstanbul şehri paha biçilmezdir” diyen Nedim şiirlerini ve günümüzün önemli bestecilerinden Hasan Uçarsu ve Volkan Akkoç’un eserlerini sahneye taşıyor.

Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar sergisinin bulunduğu katta gerçekleşecek konsere müze bileti alarak katılabilirsiniz. Oturma düzeni numarasızdır.

Süreli Sergi

Tam Yerinden

Panoramik resim ve fotoğraflar üzerinden, İstanbul’un temsil tarihini yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlayan sergi, “panorama” formunun geçmişini eleştirel bir çerçevede, farklı boyut ve bağlamlarıyla  ele alıyor. Panoramik görüntülerin üretim ve tüketimindeki katmanlı ilişkileri irdelerken görüntülerin farklı izleyici kitleleri arasında dolaşımını, algılanma şekillerini, yüzyıllar içinde yaygınlık kazanmış farklı medyalar arasındaki bağlantıları da sorguluyor.

Tam Yerinden

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Yabancılara kapalı bir dünya olduğundan Harem’deki kadınların yaşantısı batılı ressamların ve sanat tüketicisinin en çok ilgisini çeken konulardan olmuştur. 

Akışkan Kimlikler  Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Akışkan Kimlikler Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Bir koleksiyonun en az dört kuşak boyunca aktarılması gerektiğine inanan ve bunu bir bayrak yarışına benzeten Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturmaya başladığı Huma Kabakcı Koleksiyonu Türkiye’de, bilinçli ve sürekliliği olan az sayıdaki koleksiyondan biri.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.