arşiv-i lubun: kısa seçki

  • 26 Ocak 2017 / 13.30

Bize tozlu rafları çağrıştırsa da her günümüzü belgelediğimiz ve e-postalarımızı ‘arşiv’lediğimiz günümüzde arşiv kavramının tanımı gitgide bulanıklaşıyor. Büyük tarih anlatılarına alternatif tarihsellikler yaratma mücadelesi veren bütün egemen olmayanlar gibi lubunyalar da arşivlerin neyi  içerdikleri kadar neleri dışarıda bıraktıklarına odaklanıyor.  8 mm ev filmlerinden, tanıdık olduğumuz film sahnelerine sesini ekleyip kendi tarihlerinin peşine düşenlerden, farklı türden arşiv materyalini kolajlayıp yepyeni bir anlatı oluşturan, arşivin kendisini lubunyalaştıran farklı filmlere yer veren arşiv-i lubun seçkisiyle hatırla(t)ma ve unut(tur)ma politikalarına da lubunca bir yanıt aranıyor.

Deborah Kelly’nin 2016 tarihli Uzanan Kadınlar (Lying Women) adlı filmi, dergilerden alınan çıplak kadın imajlarını kolajlayarak, heteropatriyarkiden kaçışlarını bir orjiyle kutlayan kadın bedenleri hâline getiriyor. Film medyumunun kendisiyle de hesaplaşan Uzanan Kadınlar bölümün en çok ilgi çeken yapımlarından.

Mandala, enerjiyi saklayan kap mânâsına gelirmiş. Erotik Mandalalar (Erotic Mandalas, 2016) filminde cinselliğin bol hareketli kaleydeskopik yansımalarını bulacaksınız.

Benim Ailem 2: Sınıf Düzen Aile Kabile (Mi Familia 2: Class Order Family Tribe, 2016), Kuir/Latin/Yerli Amerikalı yönetmen Rob Fatal’ın kendi ailesinin hayatta kalma ve kimlik mücadelesini anlattığı sessiz ve deneysel bir belgesel. Film, biçimiyle kuir sinemanın öncüleri Marlon Riggs, Cheryl Dunye ve Sadie Benning’e saygı duruşunda bulunuyor.

İran yapımı Durağan Hayat (Still Life, 2016), eşyaların insan hikâyelerinin ve hafızanın içindeki yerini sorgulayan, bölümün dikkat çeken animasyonlarından.

#SuçluDeğil (#NotGuilty, 2016), eşcinsel olduğu için Alman Ceza Kanunu’nun 175. Bölümü uyarınca mahkûm edilen bireylerin içinde bulunduğu durumu tartışmaya açan önemli bir yapım.

Dünya prömiyerini Rotterdam Film Festivali’nde gerçekleştiren Şöhretli Elmaslar (Famous Diamonds, 2016) yalanlarla örülü bir dünyanın içinde, bir aşk hikâyesinin gerçek yüzünü ve umutsuzluğunu gözler önüne seriyor.

Mücadeleyle Geçen Bir Ömür (A Lifetime of Making Change, 2016), 74 yaşındaki LGBTİ aktivisti Maxine Wolfe’un hayatına, Lesbian Herstory Archives’da koordinatör olarak yaptığı işlere odaklanıyor.

Kadın Olunca (When I’m a Woman, 2016) cinsiyetin akışkanlığını ve kimlikle toplumun beklentileri arasındaki çatışmayı trans bir bireyin gözünden aktaran bir animasyon belgesel.

Daha çok kurgu ve deneysel sinema üzerine yoğunlaşan Brezilyalı yönetmen Nishmi Nishmi’nin Gaya (2016) adlı kısası da bölüm kapsamında izlenebilir.

Yuvarlak Masa Fragmanları: Pembe Hayat Arşiv Tartışıyor (Fragments of o Roundtable: Pink Life Discusses Archive, 2016) Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği’nden katılımcıların translar bireylerle ilgili arşiv çalışması yapmanın nasıl mümkün ve nasıl imkânsız olduğunu tartıştıkları bir video çalışması.

6. Pembe Hayat KuirFest

arşiv-i lubun: kısa seçki

6. Pembe Hayat KuirFest

#BKKY

6. Pembe Hayat KuirFest

Arianna

6. Pembe Hayat KuirFest

James Baldwin Seçkisi

6. Pembe Hayat KuirFest

Glitch Film Festivali Seçkisi: Belleğin Azmi

6. Pembe Hayat KuirFest

Şimdi Kim Sevecek Beni?

6. Pembe Hayat KuirFest

Jason’ın Portresi

6. Pembe Hayat KuirFest

Sevdiğim İlk Kadın

6. Pembe Hayat KuirFest

Yuva

6. Pembe Hayat KuirFest

Ne Yaptı?

6. Pembe Hayat KuirFest

Asla Yalnız Olmayacaksın

6. Pembe Hayat KuirFest

Delikanlının Hası

6. Pembe Hayat KuirFest

Karpuz Kadın

Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor.

 

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.