Yönetmen: Tomer Heymann
İsrail, 2006, 80', HDD, renkli
İbranice, İngilizce; Türkçe altyazılı

Kağıt Bebekler, değişen küresel göç modellerini ve genişleyen aile kavramını İsrail’de yasadışı olarak yaşayan Filipinli trans seks işçilerinin bakış açısıyla işleyen bir belgesel film. Aileleri tarafından cinsel yönelimleri nedeniyle evlerinden kovulan bu bireyler, haftada 6 gün, günde 24 saat yaşlı Ortodoks Yahudi erkeklere günlük bakım hizmeti sunarak Filipinler'de bulunan, onları reddetmiş ailelerine göndermek üzere para kazanmaya çalışırlar. Haftada bir defa izinli oldukları gecede ise kozmopolit Tel Aviv'in sunduğu göreceli özgürlüğün sınırları içerisinde The Paper Dolls adını verdikleri grupta drag sanatçıları olarak kendi kişisel hayallerini gerçekleştirmek için çabalarlar. Sık sık zor çalışma koşullarıyla, sokak suçlularının tehditleriyle, terör kaynaklı bomba saldırısı korkusuyla ve sürekli karşı karşıya oldukları sınır dışı edilme tehlikesiyle baş etmek zorunda kalan The Paper Dolls, nadir bulunan bir ruh zenginliğini, insanlığı ve yaşam arzusunu film karesine sığdırmayı başarır.

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Bu Beni Biraz Korkutuyor

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Kağıt Bebekler

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Sevgilimi Ben Vurdum

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Taçsız Kraliçe

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Mr. Gaga

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Şimdi Kim Sevecek Beni?

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Üryan, Çıplak, Nü: Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü sergisi kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi yazarı, Marmara ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazlı Pektaş’ın, serginin küratörü Ahu Antmen ile yaptığı ve kısa hali Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajın tamamını paylaşıyoruz.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”