Natura Urbana | Berlin'in Boş Arazileri

Yönetmen: Matthew Gandy
Birleşik Krallık, Almanya, 2017, 72', renkli
Almanca, İngilizce; Türkçe altyazılı

Natura Urbana, savaş sonrası Berlin tarihini bitkileri üzerinden anlatıyor. Film bizi Trümmerlandschaften’in (enkaz peyzajları) eşsiz ekolojilerinden, kentin sınırlarındaki Friedrichshagen su sisteminin terk edilmiş çatılarına götürüyor. Bu yolculuk karşımıza, tüm dünyadan gelmiş ve demiryolu raylarının arasında, sokak köşelerinde ve Berlin Brachen’inde (başıboş bırakılmış alanlar) kendiliğinden yetişen bitkileri çıkarıyor. 

Natura Urbana’da, Berlin’in değişen bitki örtüsü, savaş zamanı yıkımı, jeopolitik bölünme ve kentsel dönüşümün son aşamasına paralel bir tarih sunuyor. Film bizi Berlin’in kaldırım taşlarının çatlaklarındaki botanik mikrokozmdan tüm şehri ayrı ekolojik bölgelerine göre haritalandırma çabalarına, eşsiz bir yolculuğa çıkartıyor. 

Natura Urbana | Berlin'in Boş Arazileri

Natura Urbana | Berlin'in Boş Arazileri

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu.