Natura Urbana | Berlin'in Boş Arazileri

Yönetmen: Matthew Gandy
Birleşik Krallık, Almanya, 2017, 72', renkli
Almanca, İngilizce; Türkçe altyazılı

Natura Urbana, savaş sonrası Berlin tarihini bitkileri üzerinden anlatıyor. Film bizi Trümmerlandschaften’in (enkaz peyzajları) eşsiz ekolojilerinden, kentin sınırlarındaki Friedrichshagen su sisteminin terk edilmiş çatılarına götürüyor. Bu yolculuk karşımıza, tüm dünyadan gelmiş ve demiryolu raylarının arasında, sokak köşelerinde ve Berlin Brachen’inde (başıboş bırakılmış alanlar) kendiliğinden yetişen bitkileri çıkarıyor. 

Natura Urbana’da, Berlin’in değişen bitki örtüsü, savaş zamanı yıkımı, jeopolitik bölünme ve kentsel dönüşümün son aşamasına paralel bir tarih sunuyor. Film bizi Berlin’in kaldırım taşlarının çatlaklarındaki botanik mikrokozmdan tüm şehri ayrı ekolojik bölgelerine göre haritalandırma çabalarına, eşsiz bir yolculuğa çıkartıyor. 

Natura Urbana | Berlin'in Boş Arazileri

Natura Urbana | Berlin'in Boş Arazileri

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Charlotte Wells’ten Bir Not

Charlotte Wells’ten Bir Not

Hafıza güvenilmesi güç bir şeydir: ayrıntılar belirsizleşir ve öngörülemez bir hâl alır. Hatırlamak için gayret ettikçe daha az şey görürsünüz. Kendisini durmadan çürüten bir hafızanın anısı... Son zamanlarda kendimi, duyguların daha dirençli olduğu noktasında ikna etmeye çalışırken buluyorum; ne var ki bu, epey zor bir iş.

Konstantinopolis’te Mucizevi Şifalar

Konstantinopolis’te Mucizevi Şifalar

Göz kamaştırıcı güzellikleriyle Konstantinopolis’in ihtişamını yaratan kutsal mekânlar, aynı zamanda değerli röliklerin saklandığı yerlerdi ve bu nedenle şifa kaynaklarıydı.