Sınırsız ve Küstah*
Gülşen Aktaş ve Aykan Safoğlu

Söyleşi

20 Eylül 2017 / 18:30

Gülşen ile 2012 yılında Berlin'de, bir film gösterimi sırasında tesadüfen karşılaştık. Fuayede içtiğimiz kahve ile başlayan dostluğumuz farklı yan yanalıklara, işbirliklerine el verdi. Beyaz Türk, Türkiye’nin batısında doğmuş gey natrans bir erkekle, Kürt, Dersim’de doğmuş, hayatını aktivizme ve Almanya’da kadınlarla ilgili çalışmaya adamış natrans bir kadın… Gülşen ile ben farklı jenerasyonlar ve sosyalleşmelerden sıçrayarak birbirimizi artan bir şevkle tanımaya çalışırken, tüm dünyada popülist siyasetler bu gezegende herhangi demokratik olasılığı yok etmek için dev adımlar atıyordu. Gülşen ile belki de bu yüzden birbirimize sımsıkı tutunduk, seçilmiş ailemize, müştereklerimize ve ecdadımıza sahip çıkıp, onları kollamaya gayret ediyoruz. Bu konuşma aslında Gülşen’in öz yaşam öyküsündeki feminist unsurların benim aynama yansıyışını, sanatıma sirayet edişini paylaşmak için bir vesile. Dostluğumuzdan hasıl olanın size de yansıtabilirsek, bizden mutlusu yok. 

* Sınırsız ve Küstah, Afro-Alman şair May Ayim’in bir şiiridir. 

Gülşen Aktaş (d. Dersim), Urfa’da liseyi bitirdikten sonra Diyarbakır’da ilkokul öğretmeni oldu. 21 yaşındayken annesinin peşinden Almanya’ya gitti. Berlin ve Frankfurt’ta siyasi bilimler alanında eğitim aldı; Berlin’deki ilk kadın sığınma evlerinden birinde çalıştı, göç ve kadın konularında birçok projede yer aldı. 2007’den beri Berlin’de yaşlılar ve emekliler için danışmanlık ve kültür turları veren Huzur’un direktörlüğünü yürütüyor. Siyasi çalışmalarından dolayı Berlin şehrinden 2011 yılında üstün hizmet madalyası aldı. Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor. 

Aykan Safoğlu (d. 1984, İstanbul) Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor. Universität der Künste Berlin’de ve Annandale-on-Hudson, Bard College’daki Milton Avery Graduate School of the Arts’da eğitim aldı. Rijksakademie van beeldende kunsten’de SAHA atölyesinde misafir sanatçı olarak yer aldı. Sanat pratiğinde kültürel, coğrafi, dil ve zamansal sınırların ötesinde ilişkiler ve hatta arkadaşlıklar kurar. Film, fotoğraf ve performans alanlarında çalışan sanatçı kültürel aidiyet, yaratıcılık ve akrabalık konularında ucu açık araştırmalar yapar. Yakın zamanda katıldığı karma sergiler arasında Baba Figürlerini Bulmak Zordur, nGbK, Berlin (2016); Toplu Bilinçaltı, Artspace, Auckland (2016); Home Works 7, Ashkal Alwan, Beyrut (2015) sayılabilir. Birçok uluslararası film festivalinde işleri gösterilmiştir.

Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır. Etkinlik dili Türkçedir.

Mangala Oyunu

Mangala Oyunu

Doğu’ya özgü giysileri içindeki bu üç figür, egzotik bir manzara önünde nargile içip mangala oynarken görülüyor. 1739 tarihli kraliyet koleksiyonları envanterleri, bu grubun üyelerini sarayın haremağası Matthias ve iki odalık olarak tanımlıyor.

Sonsuz bir ihtimal olarak Mavi

Sonsuz bir ihtimal olarak Mavi

Yves Klein’ın mavi pigmentlerini akla getiren bir rengin perdeyi boylu boyunca kapladığını düşünün. Neredeyse 80 dakika boyunca mavinin tonlarında en ufak bir oynama olmasa bile, zihnimiz durduğu yerde durmuyor. Sabit bir maviliğe ne kadar uzun süre bakabiliriz? Mavi tonlar titreyerek, kendi gölgelerini yaratarak bize oyunlar oynamaz mı? Maviden gözlerimiz kamaşmaz mı?

Sıçan Kabilesi  <br> Sim Chi Yin

Sıçan Kabilesi
Sim Chi Yin

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor.