Sevgilimi Ben Vurdum

  • 22 Kasım 2019 / 19.00
  • 29 Kasım 2019 / 19.00

Yönetmen: Tomer Heymann
İsrail, 2010, 56', HDD, renkli
İbranice, İngilizce, Almanca; Türkçe altyazılı

Tomer Heymann atalarının ülkesine Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Kağıt Bebekler adlı filmini sunmak için gelir ve orada hayatını değiştirecek bir adamla tanışır. Berghain Panorama Bar'da başlayan bu 48 saatlik aşk macerası, Tomer ile Alman dansçı Andreas Merk arasında önemli bir ilişkiye dönüşür. Andreas, Tel Aviv'e taşınmaya karar verdiğinde, yalnızca yeni bir partnerle baş etmek zorunda kalmaz, aynı zamanda İsrail'deki yaşamın karmaşık gerçeklerinin ve bir Alman vatandaşı olarak bu gerçeklerle kişisel bağının da üstesinden gelmesi gerekir. Tomer'in Alman göçmenlerin soyundan gelen annesi, beş oğlunu da yetiştirdiği küçük bir İsrail köyünde dünyaya gelmiş ve hayatı boyunca orada yaşamıştır. Çocuklarının, kendisinin ve ailesinin inşa ettiği ülkeyi birer birer terk ettiğine tanıklık eden annenin ise şimdi yanında tek kalan çocuğu Tomer’in hayatını etkilemeye çalışmaktan başka bir şansı yoktur.

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Bu Beni Biraz Korkutuyor

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Kağıt Bebekler

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Sevgilimi Ben Vurdum

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Taçsız Kraliçe

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Mr. Gaga

Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann

Şimdi Kim Sevecek Beni?

Sevgilimi Ben Vurdum

Öğrendiğim 10 Şey: Narın Rengi

Öğrendiğim 10 Şey: Narın Rengi

Narın Rengi’nin yönetmeni Sergey Parajanov, Gürcistan’ın Tiflis şehrinde doğmuş olsa da, aslen Ermeni’ydi. Sayat-Nova ile kendini ruhen yakın hisseden Parajanov, çok sayıda kültüre ev sahipliği yapan Transkafkasya ile arasındaki bağ sebebiyle, ozanın yaşamını beyaz perdeye aktaracak ideal sanatçı olduğuna inanıyordu

Esir Sultan

Esir Sultan

Yunanlıların Türk boyunduruğunu kırmak için yürüttükleri savaş Avrupa tarafından yakından takip ediliyordu. Romantizmin hakim olduğu bu çağda, Yunanistan’ın çevresinde 1821 ile 1832 arasında gelişen olaylar ulusal bağımsızlık mücadelesinin bir sembolü haline gelmişti. 

Nesnelerin Hafızası

Nesnelerin Hafızası

Hediyelik eşyaların kültürel tarihini ele aldığı kitabında Rolf Potts bu tür nesnelerin kişisel hikâyelerle anlam kazandığından bahseder: Nesneler sakladıkları hikâyelerle hatıralara dönüşür. Hatıraları dünyayı değerlendirmek için değil, kendi hikâyemizi anlatmak için toplarız.