Arjantin
Latin Amerika'dan Öyküler

18 - 28 Aralık 2013

Pera Film, Latin Amerika yolculuğuna, Arjantin’den seçilmiş son dönem filmleriyle devam ediyor. Arjantin İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle sunulan dört film, yerleşik film kültüründen örnekler sunuyor.

Latin Amerika’nın en büyüleyici sinemalarından olan Arjantin sineması, uzun ve üretken bir geçmişe sahip, toplumsal farkındalığı, siyasal bakışı, insanı içine alan bir yapısı ve sürekli evrilen bir doğası var. Son dönemde, yaşanan durgunluk sinema açısından yeni ve önemli bir motivasyon kaynağı oldu; Arjantin sineması için 1990’larda, Lisandro Alonso, Lucrecia Martel, Martin Rejtman ve Pablo Trapero gibi yönetmenlerle başlayan sanat filmlerinin izinden gidildi. Bugün, on yıldan fazla bir süre sonra, en yeni Arjantinli yönetmen kuşağı ortaya çıkmaya başlıyor.

İşbirliğiyle
logo

18 Aralık

19.00 Dünyanın Sonundaki Su

21 Aralık

14.00 Akasyalar

16.00 Son Elvis

22 Aralık

14.00 Samuray

25 Aralık

19.00 Akasyalar

27 Aralık

19.00 Son Elvis

28 Aralık

14.00 Dünyanın Sonundaki Su

16.00 Samuray

Son Elvis

Son Elvis

Dünyanın Sonundaki Su

Dünyanın Sonundaki Su

Akasyalar

Akasyalar

Samuray

Samuray

Arjantin
Latin Amerika'dan Öyküler

Pera Film, Latin Amerika yolculuğuna, Arjantin’den seçilmiş son dönem filmleriyle devam ediyor. Arjantin İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle sunulan dört film, yerleşik film kültüründen örnekler sunuyor.

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.

Bir Yük Arabası ve Bir İşgal Evi  <br>  Liliana Maresca

Bir Yük Arabası ve Bir İşgal Evi
Liliana Maresca

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede 17 sanatçının eserleri yer alıyor. Bienal boyunca bu sanatçıları ve eserlerini blogumuzda ele alıyoruz!

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.