Polonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıldönümünde Pera Film, Polonya Cumhuriyeti’nin İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle, Polonya’dan dört olağanüstü yönetmenin yedi filmiyle benzersiz bir program sunuyor: Andrzej Wajda, Jerzy Kawalerowicz, Wojciech Has ve Roman Polanski. Polonya’dan Ustalar: Polonya Film Okulu programı 1950’lerin sonu 1960’ların başı arasında, son derece önemli bir sinema olan Polonya sinemasının gelişimini inceliyor.
Özellikle 1956-1981 yılları arasında, Komünist rejim ideolojik baskısını yumuşattığında, Polonya film endüstrisi, yönetimin propagandaya yönelik taleplerini büyük oranda duymazdan gelmeyi ve halkın yanında durmayı başardı. Polonya sinema tarihindeki en önemli iki sanatsal akımın ortaya çıkışı da bu dönemde oldu – 1956-1961 arasının “Polonya Okulu” ve 1975-1981 arasının “Ahlaki Kaygı Sineması”. Polonya sineması, II. Dünya Savaşı’nın yıkıntıları arasında yeşerdi. SSCB’yi örnek alan Polonya’da, film endüstrisi millileştirildi. “Film Polski”, film endüstrisinin bütün sektörlerinde; prodüksiyon, dağıtım, sinemalar ve eğitimde yer aldı. 1945’ten sonraki sosyo-ekonomik durum sayesinde film yönetmenleri, yazarlar, şairler ve ressamlar gibi özel bir statü kazandı. Bütün bunlar, Fransa’da Yeni Dalga’nın kurucuları tarafından savunulan “auteur” kuramı fikrinin doğuşundan çok önce oldu.
“Polonya Film Okulu” terimi ilk kez 1954’te film eleştirmeni Aleksander Jackiewicz tarafından kullanıldı; Jackiewicz, “Polonya sanatının büyük geleneğine layık bir Polonya film okulu”nun ortaya çıkacağını umduğunu söylüyordu. Polonya Film Okulu, İtalyan yeni gerçekçi yönetmenlerinden derin bir biçimde etkilenmiş, resmi niteliği olmayan bir grup Polonyalı film yönetmeni ve senaryo yazarı için kullanılan bir terim. Akım, Polonya’daki liberal değişimlerden yararlanarak Polonya tarihinin II. Dünya Savaşı ve Nazi işgali dönemindeki zorluklarını ele aldı. En önemli konuları arasında eski “Vatan Ordusu” askerleri kuşağı ve savaş sonrası dönemde, Nazi toplama kampları ve Varşova Ayaklanması gibi ulusal trajediler yer alıyordu. Yaşanan siyasal değişimler, grubun yakın dönem Polonya tarihi hakkında daha açık konuşmasına olanak sağladı.
Polonya film endüstrisi kırk yıl boyunca büyüdü, özellikle de 1955-1965 yılları arası, sinema tarihi açısından bir dönüm noktası oldu; Polonya Film Okulu’nu oluşturan Andrzej Wajda, Andrzej Munk, Jerzy Kawalerowicz ve Wojciech Has bu dönemde ilk filmlerini yaptılar. Polonya Film Okulu yalnızca yerleşik konuları ve estetiği ele almakla kalmadı, ideolojiyle ulusal konuların deneysel bir görsel biçemle birleştiği, kendine özgü formlar da buldu, böylece tutarlı bir birlik, “auteur” sinemasına uygun bir anlatım biçimi yarattı.
Her bir gösterim indirimli müze giriş bileti (5 TL) ile izlenebilir.Rezervasyon alınmamaktadır.
İşbirliğiyle
23 Ocak
13 Şubat
19.00 Kanal
14 Şubat
19.00 Sudaki Bıçak
21.00 Gece Treni
15 Şubat
14.00 Kanal
16.00 Küller ve Elmaslar
18.00 Masum Büyücüler
16 Şubat
14.00 Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması
18.00 Meleklerin Rahibesi Joan
19 Şubat
19.00 Masum Büyücüler
21 Şubat
19.00 Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması
22 Şubat
23 Şubat
14.00 Gece Treni
16.00 Meleklerin Rahibesi Joan
26 Şubat
19.00 Küller ve Elmaslar
27 Şubat
19.00 Sudaki Bıçak
13 Şubat
19.00 Kanal
14 Şubat
19.00 Sudaki Bıçak
21.00 Gece Treni
15 Şubat
14.00 Kanal
16.00 Küller ve Elmaslar
18.00 Masum Büyücüler
16 Şubat
14.00 Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması
18.00 Meleklerin Rahibesi Joan
19 Şubat
19.00 Masum Büyücüler
21 Şubat
19.00 Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması
23 Şubat
14.00 Gece Treni
16.00 Meleklerin Rahibesi Joan
26 Şubat
19.00 Küller ve Elmaslar
27 Şubat
19.00 Sudaki Bıçak
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)