Berlin’de Bir Yerde

  • 2 Haziran 2019 / 16.00
  • 22 Haziran 2019 / 13.00

Yönetmen: Gerhard Lamprecht
Oyuncular: Siegfried Utecht, Harry Hindemith, Hedda Sarnow, Charles Brauer
Almanya, 1946, 85', DCP, siyah-beyaz
Almanca; Türkçe altyazılı

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Berlin, harap bir haldedir. Gustav, Willi ve arkadaşları için şehrin harabeleri, heyecanlı olduğu kadar tehlikeli bir oyun parkıdır. Oynadıkları oyunlar, vakit geçirmelerine yardımcı olmaktadır, özellikle babasının esir kampından döneceği günü bekleyen Gustav için. Bir gün, karşılarına çaresiz ve bitap bir halde bir yabancı çıkar… Gerhard Lamprecht’in savaş sonrası çektiği ilk film olan ve savaşın sona ermesinden yalnızca aylar sonra çekilen Berlin’de Bir Yerde, harap olmuş şehrin sakinlerinin psikolojilerine gerçekçi bir bakış sunuyor.

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Berlin’in Varoşları

Berlin – Yuva Denilen Şehir

M

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Berlin’de Bir Yerde

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Milyonda İki

Berlin – Yuva Denilen Şehir

45 Doğumlu

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Kaygı

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Ostkreuz

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Gece Kesişen Yollar

Berlin – Yuva Denilen Şehir

Berlin Almanya’dadır

Bölgenin Hafızası

Bölgenin Hafızası

Hafıza nesneleri ilişkilendikleri coğrafyanın da hafızasını taşır. Temel maddesi toprak olan seramikler üretildikleri coğrafyaya doğrudan bağlanır: Toprakla birebir ilişki kuran seramik, üretildiği toprağın hafızasını da barındırır. Kütahya’nın kaolini bol, dolayısıyla da seramik üretimine elverişli toprağı burada çeşitli tekniklerin gelişmesine ve seramik atölyelerinin kurulmasına sebep olmuştur.

Jean-Léon Gérôme: Değişim Çağında Kültürel Etkileşimler

Jean-Léon Gérôme: Değişim Çağında Kültürel Etkileşimler

Jean-Léon Gérôme, 19. yüzyıl ikinci yarısının en tanınmış sanatçıları arasında yer alır. Akademik resmin en ateşli savunucularından olan Gérôme, İzlenimcilik gibi modern akımlara karşı kişisel bir savaş yürütmüştür. Yaşamının son dönemlerinde, karşı çıktığı akımların yükselişiyle eski popülerliğini kaybetmeye başlasa da 20. yüzyılda da pek çok başka akademik ressam gibi unutulup gitmemiştir. 

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.