Chelsea Kızları

  • 21 Haziran 2014 / 15.00
  • 22 Haziran 2014 / 14.00

Chelsea Kızları, 1966, 204’
16 mm film, siyah beyaz ve renkli, sesli
16 mm’den DVD’ye transfer
The Andy Warhol Museum, Pitssburgh Koleksiyonu
Katkı The Andy Warhol Foundation for the Visual Arts, Inc.
©
2014 The Andy Warhol Museum, Pittsburgh, PA, bir Carnegie Institute Müzesi
Tüm hakları saklıdır.

1960’larda yapılan ve ana akım tarafından belli bir oranda kabul edilmiş ilk “underground” filmlerden biri olan Chelsea Kızları (New York’ta çok başarılı oldu, Los Angeles ve San Francisco’da gayet iyi karşılandı, Chicago ve Boston’da yasaklandı), Warhol’un çevresindeki “süperstar”lara uzun uzun, gözünü kırpmadan bakan bir film oldu; New York’ta uzun yıllardır yazarlar, sanatçılar ve bohemlerin gözde mekanı olan, kötü şöhretli Chelsea Hotel’deki odalarında bu süperstarlar kamera karşısına geçti. 3 saat süren filmde, Brigid Berlin (Düşes), Nico, Mario Montez, Ondine (Papa), Ingrid Superstar, International Velvet, Rene Richard, Eric Emerson, Gerard Malanga, yönetmen Marie Menken, Ari Boulogne (Nico’nun oğlu), müthiş görünümlü genç Mary Woronow –“The Exploding Plastic Inevitable”da The Velvet Underground’la birlikte dans etmişti- ve başkaları rol alıyor. Film bölünmüş ekranda, aynı anda iki projeksiyon makinesinden ve yer değiştiren ses kayıtlarıyla gösterilmiş, siyah beyaz ve renkli çekimlerden oluşuyordu.

Yeraltından Filmler<br/>Andy Warhol + Lou Reed

Chelsea Kızları

Yeraltından Filmler<br/>Andy Warhol + Lou Reed

Vinil

Yeraltından Filmler<br/>Andy Warhol + Lou Reed

Seslerin Senfonisi: The Velvet Underground ve Nico

Chelsea Kızları

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Akışkan Kimlikler  Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Akışkan Kimlikler Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Bir koleksiyonun en az dört kuşak boyunca aktarılması gerektiğine inanan ve bunu bir bayrak yarışına benzeten Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturmaya başladığı Huma Kabakcı Koleksiyonu Türkiye’de, bilinçli ve sürekliliği olan az sayıdaki koleksiyondan biri.

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Son Sefer <br> Galip Dursun

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Son Sefer
Galip Dursun

Biraz önce, yolcu salonunda vapurun hareketini beklerken aklıma bir oyun geldi. Küçükken evde, buradan epey uzakta ve geçmişte kalmış ülkemde oynadığımız, nasıl oynadığımızı bile hatırlayamadığım bir oyun. Vapura binmek için bekleyen kalabalığın arasında kendimi olduğumdan bin kat daha yalnız hissettiren cinsten.