1990’ların başlarında Paris’te bir grup aktivist, HIV/AIDS tanısıyla yaşayan insanlar için bir savaş başlatıyor, uyuşuk devlet kurumlarının ve büyük ilaç şirketlerinin karşısına cesur ve müdahaleci eylemlerle dikiliyor. Bu organizasyon ACT UP’tı ve çoğu eşcinsel ve HIV-pozitif olan üyeleri, misyonlarına tam anlamıyla ölüm-kalım savaşı gibi sarılıyor. Toplantılar, gösteriler, sert tartışmalar ve çılgın dans partilerinin ortasında organizasyona yeni katılan Nathan, grubun radikal baş belası Sean’a aşık oluyor ve aktivistler bir açılım için savaşırken bu iki aşığın tutkusu, ölümün gölgesi önünde kıvılcımlar çıkarıyor.
Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.
Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)