Cumhuriyet dönemi Türkiye edebiyatının en parlak ve en üretken isimlerinden biri olan Haldun Taner’in aynı adlı tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanan Keşanlı Ali Destanı’nda Haldun Taner, sinemanın efsane isimlerinden Atıf Yılmaz ve yapımcılığı üstlenen Memduh Ün’ün yolları kesişiyor. 1964’te, Türkiye sinemasının nicelik açısından “patlama” yaşadığı bir dönemde gösterime giren epik film, Sineklidağ adında bir gecekondu semtinde geçiyor. Kuştepe ve Hoca Hüsrev semtlerinde çekilen Keşanlı Ali Destanı, hapisten döndüğünde ezilmemek için güçlü ve zalim olmayı seçen, Fikret Hakan’ın canlandırdığı Ali’nin “efsane”sini anlatıyor. Keşanlı Ali Destanı, Fikret Hakan anısına gösteriliyor.
Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor.
Hafıza güvenilmesi güç bir şeydir: ayrıntılar belirsizleşir ve öngörülemez bir hâl alır. Hatırlamak için gayret ettikçe daha az şey görürsünüz. Kendisini durmadan çürüten bir hafızanın anısı... Son zamanlarda kendimi, duyguların daha dirençli olduğu noktasında ikna etmeye çalışırken buluyorum; ne var ki bu, epey zor bir iş.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)