Sinema kariyerine 1944’te başlayan Sezer Sezin’in, izleyicinin oldukça benimsediği ve uzun yıllar “Şoför Nebahat” olarak anılmasına neden olan, aynı adlı filmi o kadar çok rağbet görür ki, 1964 ve 1965 yıllarında devam niteliği taşıyan filmler çekilir. Gerçekten de “Şoför Nebahat” karakteri, bulunduğu yapıtı aşan toplumsal göndermeleriyle gündelik hayatta kalıp bir söz, çalışma hayatında “erkekleşen kadınları” tanımlamanın ifadesi haline gelmiştir. Filmde, kamusal alanda var olabilmek, ekonomik özgürlüğünü elde edebilmek için “erkek işi” yapmaya mecbur kalan bir kadının, Nebahat’in öyküsü anlatılır: Kadın, erkeklerin dünyasında var olabilmek için mutlaka “erkekleşmek” zorunda mıdır?
Şoför Nebahat, Sezer Sezin anısına gösterilecek.
Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor.
Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)