Yönetmen: Ozan Adam
Türkiye; 2013, 94; renkli, siyah-beyaz
İngilizce, Fransızca, Japonca, İspanyolca; Türkçe, İngilizce altyazılı
İnsanların sadece belli bir süre belli bir kişi (karakter) olarak paralel gerçekliklerde yaşadıkları bir evrende herkesin hafızası düzenli olarak silinmekte ve uyandıklarında yaşayacakları hayatın kendilerine uygun şekilde uyarlanmış hafızaları yüklenmektedir. İnsanların zihinlerinin silindiği ve yeni hafızalar yüklendiği paralel gerçekliklerde geçen filmde metaforik olarak günümüzde yaşanmakta olan kitlesel bir sorun olarak benlik ve kimlik yıkımı da konu alınmaktadır. Bu da temelde hergün tanık olduğumuz kentsel, toplumsal, teknolojik, ekonomik, politik ve küresel dönüşümlere bir göndermedir. Mekanlar, sokaklar, şehirler ve genel olarak tüm kültürel yaşantı o kadar hızlı değişmekte ve yeniden oluşturulmaktadır ki tarihe ve geçmişe bir sünger çekilmekte ve hatırlanacak hiçbirşey yerinde kalmadığı için bireylerin kimlikleri ve dolayısıyla toplumsal benlik silinmekte ve yapay olarak yeniden yapılandırılmaktadır. Bunun bu ölçekte, hızda ve düzeyde gerçekleşmesi toplumsal ve küresel düzeyde bir kimliksizleşmeye, yozlaşmaya ve adeta bir nevi kitlesel şizofreniye yolaçmaktadır. Seintn ise hafızası tam olarak silinemediği için geçmişten kalan diğer karakterlerin kişiliklerinin hafızalarından kalıntılarla ve bu durumun getirdiği beklenmedik sonuçlarla yaşamaya mahkumdur. Bundan dolayı çok kişiliklilik sendromu, kişilik bölünmesi gibi psikolojik sorunlarla mücadele etmek durumundadır fakat kendisi bu durumun farkında değildir. Dolayısıyla toplumun düzenini tehdit eden özelliklere sahip olduğu için bir suçlu olarak aranmaktayken olaylar beklenmedik şekillerde gelişecektir.
Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.
Yeni yıl, sadece takvimdeki bir değişiklikten ibaret değil. Geçmişin ağırlığının hissedildiği bazen de geleceğin belirsizliğiyle yüzleşildiği bir dönüm noktası olabilir. Pera Film bu yılbaşında, beyazperdenin umut, pişmanlık, nostalji ve yeni başlangıçlar etrafında şekillenen hikâyelerine odaklanıyor.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)