Yönetmen: Andrey Konchalovskiy
Oyuncular: Irina Anisimova-Wulf, Sergey Bondarchuk, Irina Kupchenko
Sovyetler Birliği, 1971, 104’, siyah-beyaz, renkli
Rusça; Türkçe altyazıyla
İnce bir yalan ve kandırmaca zarı sayesinde bir arada duran bir ailenin çöküşünü anlatan bu Çehov başyapıtı, Andrei Konçalovski’nin parlak uyarlamasıyla çarpıcı bir biçimde hayat buluyor. Emekli bir profesör, yanında yeni ve kendisinden çok genç karısıyla, artık ölmüş olan ilk karısından miras kalan malikaneye dönüyor. Malikane hala, tüm kişisel arzularını ve hayallerini bastırmayı öğrenmiş eski kayınbiraderi Vanya tarafından yönetiliyor. Solmaya yüz tutmuş bu klanın dünyasını tanımlayan hassas denge, profesörün yeni karısının gelmesiyle kesin olarak bozuluyor, bir kere bozulunca da bu dengeyi yeniden kurmak mümkün olmuyor. Konçalovski, sonu yaklaşan bir dünyayı ustalıkla yansıtıyor - kalkan boya ve evin hafif döküntü hali, karakterlerin geleceğini kendi hareketlerinden bile daha veciz bir biçimde ifade ediyor.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)