Klinik psikolog ve dışavurumcu sanat terapisti Suzi Amado yürütücülüğünde gerçekleşen atölye öncesinde katılımcılar, arşiv/koleksiyon nesnelerinin gelecek-odaklı bir perspektiften yeniden yorumlandığı Gelecek Hatıraları sergisini rehber eşliğinde geziyor. Atölye çalışmasında ise; son zamanlarda yaşadıkları -olumlu bir his olduğu kadar anlamlı bir insani bağ da olabilecek- bir deneyimi, sanat aracılığı ile “geleceğin hatıralarına” çeviriyor. Güvenli bir paylaşım alanı oluşturmayı amaçlayan atölyede her katılımcı; kolaj, yazı, şiir, müzik gibi farklı araçları bir arada kullanarak hatırlamanın aracısı olacak çalışmalar tasarlıyor.
Atölye yürütücüsü: Suzi Amado
Kontenjan: 10 kişi
Süre: 90 dakika
Atölye başına katılım bedeli: 200 TL
Öğrenciler için atölye başına katılım bedeli: 100 TL (Katılımcıların girişte öğrenci kartlarını göstermesi rica olunur.)
Etkinlik Pera Müzesi’nde (yüz yüze) gerçekleşecektir.
Detaylı bilgi: ogrenme@peramuzesi.org.tr
Suzi Amado hakkında
Koç Üniversitesi'nde Psikoloji Bölümü’nde lisansını, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji Yüksek Lisansı’nı tamamlayan Suzi Amado, şu an terapi yapıyor ve süpervizyon veriyor. Kurumlara yönelik mindfulness, zaman yönetimi, duygusal ilk yardım ve psikolojik esneklik eğitimleri veren, “Ruhuna Pansuman”, “Kırık Bir Kalbi Tutmak” ve “Sakura Baharı Bekliyor” kitaplarının yazarı olan Suzi Amado’nun ayrıca “Suzi ile Kırılgan Sohbetler” isimli bir podcast programı bulunuyor. İnsan merkezli terapi yaklaşımını benimseyen Amado, terapi sürecinde sanat, yönlendirilmiş imgeleme, kum tepsisi, mindfulness ve öyküsel terapiyi kullanıyor
Kahve o kadar uzun zamandır bizimle ki, onsuz bir sosyal yaşamı düşünmek güç. Hatta sanki onunla hiç tanışmasaydık da “Bu hayatta bir şey eksik ama adını koyamıyorum.” gibi bir hisse kapılırdık. Şakası bir yana, sizce nasıl oldu da kahve insanlık tarihinin farklı dönemlerinde hep kendine has bir yer edinmeyi ve gündelik yaşamımızda bu denli kök salmayı başardı?
Doğrudan bir etkiyi amaçlayan bir iletişim olarak Kitsch'in tanımı, kuşkusuz, onu kitle kültürü ile özdeşleştirmeye ve avantgarde'ın öne sürmüş olduğu "yüksek" kültürler diyalektik bir karşıtlık içine koymaya yardımcı olmuştur.
1 Mayıs 1906 tarihinde Paris Grand Palais’de açılan Salon sergisinde bir Osmanlı ressamının da eseri yer almıştı. Bu, Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” ismiyle tanınmış olan resmiydi.
Web sitemizi kullanarak çerezlere izin vermektesiniz. Ayrıntılı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)
