1 Ekim 2018 - 1 Mayıs 2019
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarından ilham alan “Yeni Sesler” başlıklı mu¨zik projesini sundu. Müze koleksiyonlarını farklı ifade olanakları sunan mecralarla yeniden keşfetmeyi amaçlayan projede, çeşitli müzik türlerinde çalışmalar yapan besteci, müzisyen veya sanatçılar “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüeri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarından esinlenen üretimler gerçekleştirdi. Proje kapsamında Şirin Pancaroğlu ve Bora Uymaz “Ölçüler”, Burak Özdemir & Musica Sequenza “Sohbet I Korero”, Mehmet Yaranona ve Koray Erkan “Ölçülerle Denemeler, Alican Çamcı “PANORAMA” ve Meriç Artaç “Rudan’ın Kahve Molası” başlıklı bestelerini Ekim 2018 – Mayıs 2019 sezonunda bir dizi performans ve ses enstalasyonu aracılığıyla sundu.
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarından ilham alan “Yeni Sesler” başlıklı müzik projesi kapsamında Burak Özdemir tarafından bestelenen “Sohbet | Korero” güzel sanatlar ve müzik arasında, yaratıcılığın ilham verici anını ve özgür doğaçlama ruhunu kutlayan spontane bir diyalog.
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarından ilham alan “Yeni Sesler” başlıklı müzik projesi kapsamında Mehmet Yaranona ve Koray Erkan tarafından bestelenen Ölçülerle Denemeler Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyonundan esinlenerek analitik bir bakış açısıyla tasarlanan müzikal bir deney.
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarından ilham alan “Yeni Sesler” başlıklı müzik projesi kapsamında Meriç Artaç tarafından hazırlanan Rudan'ın Kahve Molası başlıklı beste, hemen hepimizin hayatında kendine bir yer edinmiş olan kahvenin, çekirdekten fincana serüveninden ilham alıyor ve izleyicileri kahve molasındaki ana karakteri Rudan’ın zihnine davet ediyor.
Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)