41. İstanbul Film Festivali

8 - 19 Nisan 2022

Pera Film, 41. İstanbul Film Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Festival kapsamında Tatlı, Olgun Meyvelerle Kaplı, Ulu Bir Ağaç Olmak Yerine başlıklı 17. İstanbul Bienali seçkisi Pera Müzesi Oditoryumu’nda izleyici ile buluşuyor.

Çağdaş sanatın amacını yeniden düşünmeye çalışan 17. İstanbul Bienali şu soruyu öne sürüyor: Bir bienal böyle hummalı zamanlarda ne yapmalı? Bilgi sağanaklarıyla duyarsızlaştırılmış, şiddet ve skandal selleriyle hissizleştirilmiş kamusal alanların beslenip verimli kılmada nasıl bir rol oynayabilir? Krizlerin, işlev bozukluklarının ortasındaki sinemanın da benzer bir hesaplaşma yapmasının zamanı geldi. Belki de daha editoryal bir sinemaya (bizi bilgilendiren, yaygın kanıya meydan okuyan, bizi eğiten hareketli görüntülere) gereksinimimiz var. Seçkisi Amar Kanwar, Ute Meta Bauer ve David Teh tarafından yapılan, bienalin 41. İstanbul Film Festivali’ne katkısı, yeniden görüp duymaya, hissetmeye, düşünmeye, yeni biçimlerde konuşmaya bir pencere açıyor.

Biletler, İKSV ana gişe (pazar hariç her gün saat 10.00-18.00 arası), Passo internet sitesi ve Passo Mobil üzerinden satın alınabilir.

9 Nisan

11.00 Temel Frekanslar

13.30 Vampir - Cuadecuc

16.00 Hiçbir Şey Bilmediğimiz Bir Gece

10 Nisan

13.30 Hiçbir Şey Bilmediğimiz Bir Gece

16.00 Vampir - Cuadecuc

16 Nisan

13.30 Temel Frekanslar

16.00 Vampir - Cuadecuc

17 Nisan

13.30 Temel Frekanslar

16.00 Hiçbir Şey Bilmediğimiz Bir Gece

Hiçbir Şey Bilmediğimiz Bir Gece

Hiçbir Şey Bilmediğimiz Bir Gece

Vampir - Cuadecuc

Vampir - Cuadecuc

Temel Frekanslar

Temel Frekanslar

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta. 

Sonsuz Paris (1959-1965)

Sonsuz Paris (1959-1965)

1960’lı yıllarda, Alberto Giacometti yaşadığı kente, Paris’e, sokaklarını, kafelerini, atölyesini ya da karısı Annette’in dairesi gibi daha özel yerleri çizerek saygısını sunmuştur, bu çizimler onun en son kitabını oluşturacaktır: Paris sans fin (Sonsuz Paris).