Sessizlik ve Işık

2 Şubat - 4 Mart 2018

Bütün varoluşların kaynağı olan ışık maddenin yaratıcısıdır diyebilirsiniz; madde doğal olarak gölge düşürür ve gölge de ışığa aittir.

Louis Kahn

Sessizlik ve Işık programı Louis Kahn’ın yapıtları, mirası ve mimarisinin sinema üzerindeki etkisine bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Louis Kahn’a Yeni/den Bakış sergisi kapsamında sunulan bu programda, Kahn’ın çalışmalarının yanı sıra mimarlık sanatını da kucaklayan belgeseller ve kurgu yapımlara yer veriliyor. Louis Kahn’ın yapıtlarını inceleyen ilk belgesel film olan Sessizlik ve Işık sanatçının tamamlanmış yapıtlarının en önemlilerini irdelerken, Benim Mimarım: Bir Oğlun Yolculuğu kişisel bir yolculuk ile sanatçının karmaşık dehasını yansıtıyor; yaşam, ölüm ve mimarlık üzerine bir drama olan Peter Greenaway imzalı Mimarın Göbeği filmi ise 1987 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne aday gösterilmiş. Yan Pencere filminde modern şehir hayatının kopuklukları ve kaçırılan fırsatlar işleniyor. Buenos Aires şehrine benzersiz bir saygı gönderen bu filmde, yazar ve yönetmen Gustavo Taretto kentsel kargaşa ile yeni teknolojilerin insanları nasıl bir yandan birleştirip diğer yandan yabancılaştırabileceğini yansıtıyor. Bir belgesel olan İnsan Ölçeği modernite konusundaki varsayımlarımızı sorgularken, denklemlerimizin merkezine insanı yerleştirdiğimizde neler olacağını araştırıyor. “Binaların dili olsaydı, bizim için ne derlerdi?” sorusu için Kültür Katedralleri altı sarsıcı cevap sunuyor. Altı önemli yönetmen kendi görsel tarzları ve sanatsal yaklaşımlarını kattıkları bu projede, ele alınan simge binaların her birinin kültürümüzü nasıl yansıttığını ve toplumsal belleği nasıl koruma altına aldığını gösteriyor. Kişisel video günlük olarak tasarlanan Sonsuz Mutluluk adlı belgesel ise ideal konutu irdelerken, komün yaşantısından esinlenen tasarımın sonucunda oluşan umut dolu bir görünüm sunuyor.

Bu program kapsamındaki Pera Film etkinlik ve gösterimleri ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır.

 

 

2 Şubat

21.00 Louis Kahn: Sessizlik ve Işık

9 Şubat

21.00 Mimarın Göbeği

10 Şubat

16.00 Louis Kahn: Sessizlik ve Işık

14 Şubat

19.00 Yan Pencere

15 Şubat

19.00 İnsan Ölçeği

17 Şubat

14.00 Sonsuz Mutluluk

18 Şubat

14.00 İnsan Ölçeği

16.00 Mimarın Göbeği

24 Şubat

18.00 Sonsuz Mutluluk

2 Mart

21.00 Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu

4 Mart

14.00 Yan Pencere

18.00 Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu

Louis Kahn: Sessizlik ve Işık

Louis Kahn: Sessizlik ve Işık

Mimarın Göbeği

Mimarın Göbeği

Yan Pencere

Yan Pencere

İnsan Ölçeği

İnsan Ölçeği

 Sonsuz Mutluluk

Sonsuz Mutluluk

Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu

Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu

Kültür Katedralleri - Bölüm 1

Kültür Katedralleri - Bölüm 1

Kültür Katedralleri – Bölüm 2

Kültür Katedralleri – Bölüm 2

Sessizlik ve Işık

Sessizlik ve Işık programı Louis Kahn’ın yapıtları, mirası ve mimarisinin sinema üzerindeki etkisine bir saygı duruşu niteliği taşıyor.

Louis Kahn’a Yeni/den Bakış

Louis Kahn’a Yeni/den Bakış sergisi, 20. yüzyıl dünya mimarlığının önemli aktörlerinden, düşünür, sanatçı ve bir “mimarlık gurusu” olarak tanınan Louis I. Kahn’ın önemli yapılarına ve sanatsal çalışmalarına odaklandı. 

Louis Kahn’a Yeni/den Bakış

Akışkan Kimlikler  Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Akışkan Kimlikler Bir Kimlik Yaratmak / Melez Kimlikler

Bir koleksiyonun en az dört kuşak boyunca aktarılması gerektiğine inanan ve bunu bir bayrak yarışına benzeten Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturmaya başladığı Huma Kabakcı Koleksiyonu Türkiye’de, bilinçli ve sürekliliği olan az sayıdaki koleksiyondan biri.

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.