2001: Bir Uzay Macerası

  • 27 Kasım 2024 / 19.00
  • 21 Aralık 2024 / 15.00

Yönetmen: Stanley Kubrick
Oyuncular: Keir Dullea, Gary Lockwood, William Sylvester, Daniel Richter
İngiltere, ABD, 1968, 149', DCP, renkli
İngilizce; Türkçe altyazılı

Arthur C. Clarke’ın The Sentinel adlı kısa hikâyesinden esinle perdeye taşınan 2001: Bir Uzay Macerası yapay zekâ, bilinç ve teknolojinin sınırlarını sorgulayan anlatıyı derinlikli bir metin ve etkileyici sinematografiyle sunar. Modern sinema üzerinde büyük etki yaratan ve halen daha zamanının ötesinde olduğu kabul edilen film, Ay yüzeyinde gizemli bir monolitin keşfedilmesiyle başlar. Bu keşifle birlikte, insanlığın bilinmeyen bir güçle karşı karşıya olduğu ortaya çıkar. Ardından, Discovery One adlı uzay gemisinin mürettebatı, zeki ancak tehlikeli hale gelmiş yapay zekâ HAL 9000'in gözetiminde Jüpiter’e doğru göreve çıkar. Ancak HAL arızalanmaya başlayınca gemideki gerilim tırmanır ve mürettebat ile giderek öngörülemez hale gelen yapay zekâ arasında ölümcül bir çatışmaya yol açar.

dijital

Vera Molnár: Geometrinin Hazzı

dijital

Gizella Rákóczy: Derinliği Keşfetmek

dijital

Yalan Dünya

dijital

2001: Bir Uzay Macerası

dijital

Bıçak Sırtı

Bölgenin Hafızası

Bölgenin Hafızası

Hafıza nesneleri ilişkilendikleri coğrafyanın da hafızasını taşır. Temel maddesi toprak olan seramikler üretildikleri coğrafyaya doğrudan bağlanır: Toprakla birebir ilişki kuran seramik, üretildiği toprağın hafızasını da barındırır. Kütahya’nın kaolini bol, dolayısıyla da seramik üretimine elverişli toprağı burada çeşitli tekniklerin gelişmesine ve seramik atölyelerinin kurulmasına sebep olmuştur.

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.