Ateş

  • 16 Kasım 2014 / 14.00
  • 25 Kasım 2014 / 19.00

Yönetmen: Agnieszka Holland
Oyuncular
: Barbara Grabowska, Adam Ferency, Boguslaw Linda
Polonya
, 122’, 1981, renkli
Lehçe, Rusça Türkçe altyazıyla

Film, 1905 yılında, üç komşu ülke arasında bölünmüş Polonya’da devrimci yeraltı faaliyetlerin yoğun bir biçimde ilerlediği bir dönemde geçiyor. Filmin tüm karakterleri adanmış anarşistlerden oluşuyor. Bomba imalatçısı, Çarlık baskısına karşı savaşan genç ve deneyimsiz teröristlerin kullanması için bir bomba icat eder. Hikaye, bombanın bir anarşistin elinden diğerine geçmesini izlerken Çarlık valisine yönelik birkaç suikast girişimi de gerçekleştirilir. Hikaye, en sonunda bombanın bir bomba uzmanı tarafından etkili ve zararsız bir biçimde imha edilmesiyle sonlanır. Bombanın varlığı Polonyalı devrimcilerin hepsinde yıkıcı bir etki yaratır. Her biri ya ölür ya da çöküntü yaşar. Bu sebeple, film 1981 yılında Polonya’da sıkıyönetim ilan edildikten neredeyse hemen sonra yasaklanır. Kapalı anlatımıyla bilinen film, 1981 yılında – ki bu tarihte Holland artık Fransa’ya taşınmıştı - Berlin Film Festivali’nde övgü topladıktan sonra dünya çapında da tanındı.

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Ateş

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Avrupa Avrupa

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Karanlıkta Kalanlar

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Devrim Ateşi

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta. 

Sanatta Venüs

Sanatta Venüs

José Sancho, yarattığı kadın gövdelerinin şehvetli niteliğini gizlemek bir yana, ön plana çıkarır. Bu gövdeler önden simetriktir, fakat yandan bakıldığında içbükey ve dışbükey formların oluşturduğu zıtlık eserlere hareketlilik katar.