Devrim Ateşi

  • 15 Kasım 2014 / 14.00
  • 6 Aralık 2014 / 14.00

Yönetmen: Agnieszka Holland
Oyuncular
: Tatiana Pauhofová, Jaroslava Pokorná, Petr Stach
Çek Cumhuriyeti
, 231’, 2013, renkli
Çekçe, Türkçe altyazıyla

Agnieszka Holland, modern Çek tarihindeki önemli anlardan birine, Charles Üniversitesi Sanat Fakültesi’nde okuyan bir öğrencinin sarsıcı eylemine odaklanıyor. Öğrenci, Sovyet işgalini protesto etmek için Prag’daki Wenceslas meydanında 16 Ocak 1969 tarihinde kendini ateşe verir ve dört gün sonra ölür. Film, Jan Palach'ın mirasını, kaybedilmeye mahkum bir davada savunan cesur avukat Dagmar Buresova’nın hikayesi üzerinden Varşova Anlaşması ordularının 1968’in Ağustos ayındaki işgalinden sonra Çekoslovakya toplumunda gerçekleşen dönüşümleri inceliyor. İşgale karşı oluşturulan ve zirve noktasına Palach’ın cenazesindeki kitlesel protestolar sırasında ulaşan Çek ve Slovak direnişinin başlangıcını tasvir ediyor ve aynı zamanda, ulusun korku ve şiddetli zulmün baskısına yavaş yavaş boyun eğişini gösteriyor.

Bölüm 1, 14:00
Bölüm 2, 15:30
Bölüm 3, 16:45

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Ateş

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Avrupa Avrupa

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Karanlıkta Kalanlar

Geriye Karanlık Kalır<br/>Agnieszka Holland

Devrim Ateşi

Devrim Ateşi

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Yabancılara kapalı bir dünya olduğundan Harem’deki kadınların yaşantısı batılı ressamların ve sanat tüketicisinin en çok ilgisini çeken konulardan olmuştur. 

Formları Şekillendirmek Göçebe Gövde / Biçimlenen İdeolojiler

Formları Şekillendirmek Göçebe Gövde / Biçimlenen İdeolojiler

Formları Şekillendirmek yoğun ve belirgin bir biçimde forma odaklanan; ayrıca ideoloji ve göçebelik gibi kavramları imleyen, bunu gerçekleştirirken yerleşik formları çözümleyerek farklı ve yeni bağlamlar yaratan yapıtları bir araya getiriyor.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.