Ben Hariç Herkes Ölsün

  • 22 Mart 2017 / 19.00
  • 2 Nisan 2017 / 16.00

Yönetmen: Valeriya Gay Germanika
Oyuncular: Agniya Kuznetsova, Polina Filonenko, Olga Shuvalova
Rusya, 2008, 80’, renkli
Rusça; Türkçe altyazılı

Hayat hiç kolay değildir; özellikle de 14 yaşındaysanız… Bazı gençler iç çatışmaları ve kaygılarıyla uğraşmak zorundayken, bazıları çevrelerinin dayanılmaz zulmüyle de yüzleşmek zorundadır. Bir pazartesi günü, Moskova’nın kenar mahallelerindeki üç genç kadın, Katya (Polina Filonenko), Vika (Olga Shuvalova) ve Zhanna (Agniya Kuznetsova), cumartesi gecesi bir okul dansı olduğunu öğrenir ve hayatlarının en önemli gecesi için heyecanla hazırlanmaya başlarlar. Katya bir öğretmene saldırınca, dansın iptali konuşulmaya başlar. Ben Hariç Herkes Ölsün, isyan dolu bir haftayı ve üç genç kadının velilerle, öğretmenlerle, sınıf arkadaşlarıyla ve birbirleriyle uzlaşmaya çabalayışını konu alıyor. Beklenen dans gecesi gelip çattığında ise her şey kontrolden çıkıyor!

Rus Sinemasında Kadınlar

Leylekler Uçarken

Rus Sinemasında Kadınlar

Kanatlar

Rus Sinemasında Kadınlar

Bayır

Rus Sinemasında Kadınlar

Aşk Gözyaşlarına İnanmıyor

Rus Sinemasında Kadınlar

Akortçu

Rus Sinemasında Kadınlar

Evcil Hayvanlarla Seyahat

Rus Sinemasında Kadınlar

Ben Hariç Herkes Ölsün

Ben Hariç Herkes Ölsün

Yılbaşının Öteki Yüzü: <br> Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Yılbaşının Öteki Yüzü:
Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Pera Film yeni yıl yaklaşırken, Hollywood'un zamansız klasiklerinden modern sinemanın unutulmaz örneklerine uzanan 10 filmlik bir alternatif izleme listesi sunuyor.

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”