Yönetmen: Forough Farrokhzad
İran, 1962, 20', HDD, siyah-beyaz
Farsça; Türkçe altyazılı

Türkiye'de ilk defa, restore edilmiş kopyasıyla Pera Film'de!

İranlı şair Forough Farrokhzad'ın imzasını taşıyan tek film olan bu kısa belgesel, deneme film türünün ilklerinden olmanın yanı sıra, İran Yeni Dalga sinemasının da öncülerinden sayılmaktadır. Ev Karadır, küçük bir köy olan Baba Baghi cüzzamlı kolonisi sakinlerinin gündelik hayatını beyaz perdeye taşıyor. Pazara gidiyorlar, yemek yiyorlar, örgüörüyorlar, sigara içiyorlar ve masa oyunları oynuyorlar. Bu sırada çocuklar da okula gitmeye devam ediyor. Bazıları hastalıktan gözle görülür şekilde etkilenirken, diğerleriyse sağlıklı görünüyor (en azından şimdilik). Farrokhzad'ın şairane anlatımıyla seyirciyle buluşan bu filmde yönetmen, İncil ve Kur'an-ı Kerim’den yaptığı alıntıları kendi şiiriyle harmanlıyor. Birbirini izleyen, güçlü siyah-beyaz kareler, deforme olmuş bedenleri kendi güzellikleriyle gözler önüne seriyor ve her günün birer parçası olan acıları, umutsuzlukları, samimiyeti ve mutlulukları son derece insani bir belgeselde bir araya getiriyor.

Kayıp Sayfalar Anıtı

Ev Karadır

Kayıp Sayfalar Anıtı

Hafıza Yüzeyleri ve Zihinsel Dualar

Kayıp Sayfalar Anıtı

Diaspora Süiti - Sahte Yollar

Kayıp Sayfalar Anıtı

Diaspora Süiti - American Hunger

Kayıp Sayfalar Anıtı

Diaspora Süiti - Binlercesi Gitti

Kayıp Sayfalar Anıtı

Diaspora Süiti - Kindah

Kayıp Sayfalar Anıtı

Diaspora Süiti - Akışkan Sınırlar

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.