Yönetmen: Mike Cunliffe
İngiltere, 2013, 3x60', renkli
İngilizce; Türkçe altyazılı
Ölçü aletleri, insanlık tarihi kadar eskiye dayanıyor. Mağaralarda yaşadığımız ve sayı saymak için parmaklarımızın eklemlerini kullandığımız zamanlardan bu yana insan aklını meşgul eden bu konu, günümüzde de modern bilimin en parlak zihinlerini hayrete düşürmeyi sürdürüyor. İleri teknoloji, tarihten komik anekdotlar ve gerçek dünyadan dudak uçuklatan örneklerle dolu olan bu hikâye, mağara resimlerinden uzay seyahatine uzanan yolculuğumuzun öyküsü.
Bu seri, hem modern hem de antik deneylerden yararlanarak, uluslararası kabul görmüş 7 ölçü birimini, yani zaman, uzunluk, kütle, parlaklık, akım, sıcaklık ve molü (atom ölçü birimi) nasıl geliştirdiğimizi ve bu ölçü birimlerinin tarihi, bilimi ve medeniyetimizi nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.
1. Bölüm: Zaman ve Mesafe
Profesör Marcus du Sautoy, metre ve saniyenin hikâyesini anlatıyor: Devrim yıllarındaki Fransa’da gerçekleşen şaşırtıcı bir yolculuk metre kavramının doğuşuna nasıl yol açtı ve günümüz bilim insanlarının zaman ve uzunluk ölçü birimlerini yeniden tanımlama çalışmaları ne gibi sıra dışı sonuçlar almalarını sağlıyor?
2. Bölüm: Kütle ve Mol
Paris’te bir yeraltı sığınağında, dünyanın en önemli metal parçası yer alıyor: Le Grand K, veya Büyük K. 19. yüzyılda üretilen bu metal silindir, dünyadaki diğer tüm ağırlık ölçülerinin kıyaslandığı esas kilogram. Ancak Le Grand K’nin bir sorunu var: ağırlığı azalıyor. Profesör Marcus du Sautoy bu tuhaf nesnenin tarihini ve onu yenisiyle değiştirmek için günümüzde zamana karşı verilen mücadeleyi anlatıyor.
3. Bölüm: Işık, Isı ve Elektrik
Profesör Marcus du Sautoy’ün ölçüm dünyasına yaptığı yolculuk, yıldırımlardan Watt motorlarına ve elektromanyetik dalgalardan tek bir elektrona dek, insanlığın ısı, ışık ve elektrik kuvvetini ölçmeye ve bu kuvvetlerden yararlanmaya nasıl başladığının öyküsüyle devam ediyor. Bilim dünyasının en parlak zihinlerinin de rol oynadığı bu öykü, atomların en temel yapı taşlarına kadar iniyor.
Jean-Léon Gérôme, 19. yüzyıl ikinci yarısının en tanınmış sanatçıları arasında yer alır. Akademik resmin en ateşli savunucularından olan Gérôme, İzlenimcilik gibi modern akımlara karşı kişisel bir savaş yürütmüştür. Yaşamının son dönemlerinde, karşı çıktığı akımların yükselişiyle eski popülerliğini kaybetmeye başlasa da 20. yüzyılda da pek çok başka akademik ressam gibi unutulup gitmemiştir.
Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)