Jesús Hernández

Todo el tiempo, 2010

5 dak. 15 s., renkli, sesli (müzik: Glez)
NYSUfilms’in izniyle

Fon müziğini Glez’in (namıdiğer Amaro Ferreiro) yaptığı Todo el tiempo’da Jesús Hernández, Barok geleneğin tenebrist estetiği ile natürmortlarına resimsel gönderme ve imalarla dolu rahatsız edici bir “son yemek” yaratır. Özenle hazırlanmış sahnesi ve ustaca gerçekleştirilmiş bir stop motion tekniğiyle Hernández kimi zaman rahatsız ediciyken kimi zaman gülünç olan şaşırtıcı bir karakterler geçidi sunar. Zamanda asılı kalmış bir hikâyenin hizmetine sunulmuş kara mizah ve görsel-işitsel deneylerle gerilim giderek artar ve hikâye beklenmedik bir sonla biter.

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Joseph Beuys

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Dara Birnbaum

Bu Bir Müzik Videosu Değil

John Sanborn, Kit Fitzgerald (Antarctica)

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Pipilotti Rist

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Bjørn Melhus

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Charley Case

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Olaf Breuning

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Cheryl Donegan

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Ana Laura Aláez

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Marc Bijl

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Carles Congost

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Joan Morey

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Adel Abidin

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Hugo Alonso

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Charles Atlas

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Jesús Hernández

Bu Bir Müzik Videosu Değil

Jorge Galindo ve Santiago Sierra

Bu Bir Müzik Videosu Değil

César Pesquera

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”